KUZEYEGEHABER-Sosyal Medya üzerinden örgütlü bulunup 14 bin civarında üyesi bulunan Ege İşçi Birliği sayfasından Bakırçay Havzasında çalışan emekçiler ve MESS sözleşmesine yönelik paylaşımda bulunuldu.
İDÇ’de işçiye yapılan ek zammın perde arkasına yönelik bilgilerin bulunduğu paylaşım şöyle;
“Her MESS sözleşmesi sonrası Türk Metal ve avaneleri yüzyılın sözleşmesini yaptık diye dursun, var olan hayat şartları zamdan 5 ay sonra tüm metal işçileri için çekilmez bir noktaya geliyor.
Aliağa Bakırçay havzasında çalışan binlerce Türk Metal üyesi işçi gelir vergisi, artan gıda zamları, altında ezilirken, diğer yandan da artan iş yüküyle patronları zengin ederken, kendilerine ise, artan zenginlikten düşen pay, daha fazla yıpranma payı oluyor.
İşçi haklarını sadece tabelasındaki sendika sıfatı yüzünden ağzına alan Türk Metal, işçi haklarını aramak şöyle dursun, tek yaptığı Bakırçay Havzasında patronların işçileri rahatça sömürebilme hakkını korumak.
İ
DÇ’de yaşanan ek zam durumu, hem biz metal işçilerinin örgütlü hareket edemememizin açtığı sorunu, hemde tipik Türk Metal basiretsizliğini göstermekte.
YAPILAN EK ZAMMIN İÇERİĞİ VE YARATTIĞI SORUN!
İDÇ’de yapılan zam sendikadan bağımsız İDÇ yönetimi tarafından yapılmakta. Yapılan zam tüm işçileri kapsamamakta, sadece müdürlerin uygun gördükleri bölümlere yapılmakta. Evet yanlış duymadınız, sendikası olan bir fabrikada yaşanan olay bu, tabi Türk Metal olunca durum garip gelmiyor kulağa, böylece İDÇ yönetimi bu yaşanan durumda hem işçileri birbiriyle karşı karşıya getirmekte, hem de tabela sendikası Türk Metal’in patronların kuklası olduğunu tüm metal işçilerine de teşhir etmektedir.
İşçileri bölen yanı şu ki zaten yeterli olmayan zam tüm İDÇ işçileriyle birlikte tüm metal işçilerini rahatsız etmekte, ek zam talebi tüm işçiler için bir ihtiyaçken, sendikanın basiretsizliği ve Pandeminin yarattığı olumsuzluklar işçinin elini kolunu bağlamakta. Yapılan ek zam bazı işçilerin durumunu iyi yaparken geri kalan işçiler bunun dışında kalmaktadır. Bu durum zam alan ve almayanlar arasında başka bir sorun üretmekte. Sendikanın buna tavrıysa sözlü olarak İDÇ yönetimini bu konuda uyarma. Yani durup izlemek.
İDÇ İŞÇİSİ ARKADAŞLAR!
Yaşanan durumun sizlerde farkındasınız ki ek zam mevcut enflasyon ve geçim derdi ele alınınca hepimizin temel hakkı, diğer yandaysa böyle bir zammı almanın yolu tüm İDÇ işçilerinin bu konuda ortak karar alması ve beraber hareket etmesidir. Çünkü İDÇ patronu kazancını emeğimizden elde ederken biz işçilerin İnsanca bir ücret için tek şansımız üretimden gelen gücümüzdür.
Burada yaşanan ek zam sonrası yaşananlara bakınca bunu aslında bizi bölen bir saldırı olarak ele almalıyız. Birincisi İDÇ yönetiminin bizi ücret üzerinden bölmesi, ikinci Türk Metal sendikası yönetiminin herhangi bir mücadele hattı ve bilince sahip olmaması.
Burada biz İDÇ işçilerinin yapması gereken ek zam alan arkadaşlarımıza tavır almak değil, bu soruna genel bir çerçeveden yani işçiler ve patronlar ayrımı gözüyle ele almaktır. Burda İDÇ içinde öncü ilerici işçilere ciddi görevler düşmektedir. Bu ayrımı kıracak adım, öncü ilerici işçilerin fabrika içindeki bu ayrımları kıracak ve İDÇ işçisini aynı çatı altında toplayacak bir mücadele hattı örmekle atılır.
Mevcut sorunları kendi içimizde sadece lanet okuyarak geçiştiremeyiz, hepimiz aynı sorunlarda müzdaripsek, kaderimizi gelecek olan MESS sözleşmesinde de, ne köhnemiş ve çürümüş bu sendikal anlayışa bırakabiliriz, nede sırtımızda büyüttüğümüz İDÇ yönetimine.
Eylül ayında başlayacak olan, MESS sözleşmesi için bugünden bu gözle bakmalı. Bu konuda samimi olan, adım atmak isteyen tüm İDÇ işçilerini de her konuda yardımcı olmak için sayfamıza mesaj atmaya davet ediyoruz..”