Ana sayfa » Güncel » Erdinç Şahin-HAKKINI ARAYAN EYT’LİLERE, TÜREMİŞLER DEDİLER, ÜÇER-DÖRDER MAAŞI UTANMADAN YEDİLER!..

Erdinç Şahin-HAKKINI ARAYAN EYT’LİLERE, TÜREMİŞLER DEDİLER, ÜÇER-DÖRDER MAAŞI UTANMADAN YEDİLER!..

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Bu ülkede artık 5 yaşındaki çocukların bile bildiği bir EYT’liler gerçeği var. Bu insanlar sayısal olarak 4 milyon civarında bir kitle olarak tahmin ediliyor. Dünya mağduriyet literatürünü incelediğinizde bizim EYT’lilerden daha büyük haksızlığa uğrayan bir kitle bulamazsınız.

ABD’li siyahi yazar Alex Hailey’in 1976 yılında ilk baskısını yapan Kökler adlı kitabının baş karakterlerinden biri olan Kunta Kinte’yi yaşı benim gibi kemale ermiş arkadaşlar hatırlayacaktır mutlaka.

Afrika’daki doğup büyüdükleri topraklardan köle tacirleri tarafından kaçırılıp büyük çoğunluğu ABD’nin güney eyaletlerindeki pamuk çiftliklerine satılan on binlerce siyahi insanın acılı, acılı olduğu kadar da ibret verici hikayelerini anlatır bu kitap. Çoook uzun zaman sonra Kökler’deki siyah insanlar haklarını alıp kölelikten kurtulmuşlardır.

Bizim EYT’lilerin hazin hikayesi ile aşık atabilecek bir bu mezalim vardır diye düşünüyorum. EYT kitlesi yıllardır analarının ak sütü gibi bir hak arama mücadelesi veriyor. Kendisi de bir EYT’li olan Gönül Başkanlarının öncülüğünde tüm yasal platformlarda bangır-bangır haklarını arıyorlar EYT’liler.

Geçtiğimiz yıl AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan bu insanlar için “Türemişler” ifadesini kullanmıştı hatırlanabileceği gibi. Sonra bir atak daha yaparak “Çift dikiş” tabirinde bulundu. Yani bunlar emekli olursa işe girip ikinci maaşı alacaklar anlamında. Oysa hiç bir EYT’li böyle bir argüman kullanmamıştı, tam tersi, bizler emekli olursak bir çok işsiz genç iş sahibi olacak demişlerdi. Cumhurbaşkanına kim böyle bir suflede bulundu bunu bilmiyoruz, lakin tarihi bir yanılgı bu diye düşünüyoruz, milyonlarca insan gibi.

Şimdi gelelim asıl muradımıza. Son günlerde başta FOX Ana Haber bülteni olmak üzere KRT TV, Halk TV, TELE 1 TV ve muhalif yazılı basının sıklıkla gündeme taşıdığı, kamudan 3-4 maaş alan imtiyazlı eşhas başta EYT kitlesi olmak üzere mahşeri vicdanı yaralamakta, hatta parça-pinçik etmekte.

Aralarında “Jöleli” namuyla maruf bir Yiğidin de bulunduğu imtiyazlı vatandaşlar hem yapmakta oldukları görevlerden hem de kamu bankaları ve kamu şirketlerinden, “Huzur Hakkı” adı altında on binlerce lirayı üleşmekte hiç bir sakınca görmüyor, hatta bu durumu; “Bakın biz ne bulunmaz hint kumaşıyız, öyle önemli kişileriz ki devlet bize bir çok yerden maaş veriyor” diye şişinenler bile olduğu söyleniyor.

Dünyanın en fazla kamu borç stoğuna sahip ülkelerinden biri olan Türkiye’de beş kuruşun dahi hesabının yapılması gerekirken yüzlerce belki de binlerce kişiye 3 hatta 4 maaş verilmesi kadar absürd ve hayatın doğal akışına aykırı bir şey olamaz.

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını çatır-çatır yiyip besili domuzlara dönenlerde vicdan aramak Mars’ta su bulmak kadar olanaksız bir şey olsa gerek. Peki, ya onları bu görevleri atayıp bu imkanları sağlayanlara ne demeli?. Onların vicdani acaba ne marka, ya da kaç model?. Her biri 35-40 bin liradan toplamı 150-200 bin liraları bulan bu paralar neyin karşılığı olarak veriliyor bu, ÇOK ÖNEMLİ şahıslara. Ne özelliği var bunların, bizlerin bilmediğimiz.

Lise mezunu dahi olmayan sahte diplomalı Pehlivanlar, Sarayların sözcüleri, bunların eşleri, başka-başka bir yığın torpillinin ne gibi yetenekleri ve kabiliyetleri var da milyonlarca işsiz ve yüzbinlerce üniversiteli işsiz oracıkta dururken her ay bunların ceplerine 150-200 bin lira para pompalanıyor. Anladık, vicdan yönünden yokluk-yoksulluk içindesiniz, peki merhamet ve Allah korkusu damı yok sizlerde?.

Şunu bilir, şunu söylerim, Allah korkusu olmayan, kuldan utanmaz. Devletin bir arşın kumaşını çaldığı için Şehitliği elinden alınan Sahabiler vardır İslami kaynaklarda. Gaza dönüşü bir müşrikin attığı okla oracıkta can veren bir Sahabi için; “Ne mutlu ona, Şehit oldu, Cennete gidecek diyen” İslam askerlerine Hazreti Peygamber; “Hayır, o şimdi Cehennemdedir, zira onun Şehitliği elinden alınmıştır” dediğinde, neden sorusuna ise; Çünkü o kamunun bir arşın kumaşını çaldı” cevabını vermiştir iki cihan serveri Peygamberimiz.

Demek ki neymiş, kamu malı çalmak en büyük günahlardan biriymiş, tıpkı kul hakkı yemek gibi. Bu beyler bunları bilmez mi?. Öyle bir bilirler ki, işlerine gelmez, çünkü böylesi muamelenin alıcısı çoktur, ötekini ise ne yazık ki bakan, arayan-soran yoktur.

Oysa, huzuru mahşerde pekala, kör kuruşun bile hesabının sorulacağı bildirilmiştir. Hiç kimsenin burada olduğu gibi kıvıramayacağı bir gündür o gün. Kara koyun, ak koyundan hakkını isteyecektir o günde. Siz isteseniz de, istemeseniz de!…

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com