KUZEYEGEHABER-İnsanlık uzayı keşfetmek için çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalarda sadece gözümüzün görebildiği cisimleri incelemeyi çoktan geçtik. Uzun yıllardır bilim insanları çalışmalarında radyo sinyallerini de inceliyor.
Astronomlar, bilinen evrendeki en uzak ve en antik radyo emisyon kaynağını keşfetti. Bu kaynak, şimdiye kadar evrendeki en güçlü parçacık hızlandırıcıya ait: 13 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan ve dört bir yana neredeyse ışık hızında parçacık saçan bir kuasara.
Kuasar nedir?
Evrendeki en uzak, en eski ve en büyük yapılar arasında yer alan kuasarlar aynı zamanda oldukça parlaktır. Tek bir kuasar bile kuasarı olmayan bir galaksiden daha parlak olur. Özünde süper kütleli devasa kara delik olan kuasar, etrafındaki maddeyi yutarken en parlak yıldızları bile gölgede bırakacak parlaklıkta devasa bir radyasyon yayar.
Kuasarı keşfeden ekibin başındaki isim olan Chiara Mazzucchelli, yaptığı açıklamada bu kadar parlak nesnelerin, Samanyolu gibi galaksilerin çok silik gözüktüğü bu uzaklıklardan kuasarların rahatlıkla gözlemlenebildiğini belirtti.
Yeni keşfedilen ve P172+18 adı verilen kuasar, Büyük Patlama’dan 780 milyon yıl sonra ortaya çıktı. Evrenin yeniden iyonlaşma süreci hakkında pek çok soruyu cevaplayan kuasar ortaya çıktığında evren, yoğun şekilde hidrojenle dolu, karanlık bir gaz bulutu halinde bulunuyordu. Zamanla kütleçekimi sayesinde bu bulut, bugün bildiğimiz haliyle yıldızlar ve kuasarlar haline geldi.
İlk galaksilerin ortaya çıkışında kuasarların rolü büyük..
Şili’deki Avrupa Güney Rasathanesi’nde yapılan çalışmalarda keşfedilen kuasar, en hızlı büyüyen yapılardan biri ve Güneş’in 300 milyon katı bir büyüklüğe sahip. İlk kuasarlar, yaydıkları radyo sinyalleri, radyasyon ve iyonlarla ilk galaksilerin oluşmasında büyük rol oynamıştı.
Öte yandan bilim insanları şimdi de bir başka soruyla karşı karşıya: Evrenin ilk ortaya çıktığı dönemde bu kadar büyük bir kara delik nasıl oluşabildi? Konuyla ilgili farklı teoriler geliştiriliyor olsa da henüz kesin bir şey söylemek mümkün değil..