Ana sayfa » Güncel » Erdinç Şahin-ÇIPLAK VATANDAŞ FİLMİNİN FİNAL SAHNESİNİ HATIRLADINIZ MI?..

Erdinç Şahin-ÇIPLAK VATANDAŞ FİLMİNİN FİNAL SAHNESİNİ HATIRLADINIZ MI?..

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Zincir marketler satışa sundukları ürünlere zam yapmayı alışkanlık haline getirdiler. Zam yapmak için ne tür bir ölçü yada kriter kullanıyorlar bunu muhtemelen yalnızca üst düzey yöneticiler yada patronlar biliyor. Zaman-zaman yaptığım gibi bugün en çok şubesi olmasıyla övünen, ve bir zamanlar onu içinden çıkaran diğer marketin şubelerine gittim bugün.

Süt ürünlerinin bulunduğu bölüme seyirttim hemen. Geçen ay 29.95 tl olan tost peynirinin 36.50, 32 tl olan diğer marka tost peynirinin ise 40.95 tl olduğunu gördüm, fotoğraflarını çektim. Birine %20, diğerine ise %25 zam yapılmıştı. Tezgahtaki 2-3 marka beyaz peynirde de durum farklı değildi.

Yine bir ay kadar önce 3.75 tl olan 1 litrelik süt 4.95 tl olmuştu. Süt’teki fiyat artışı da neredeyse %30 seviyesindeydi. Pek çok üründe durum aynıydı gördüğüm kadarıyla. Bir ürüne yalnızca 1 ayda %25-30 zam yapıldığına göre olağanüstü bir durum yaşanıyor olmalıydı. Savaş gibi, doğal afet gibi, salgın hastalık vs. gibi.

Evet, salgın hastalık yaşadığımız bir olgu, ancak sadece bizim değil, tüm dünyanın içinden geçtiği bir süreç, bir yılı aşkın bir süredir. O halde, başka ülkelerde de kallavi zamlar yapılıyor olmalıydı, pandemiden dolayı. Fakat Avrupa’nın bir çok ülkesinde zam-mam değil, fiyat indirimleri yapılmakta. Zamlar sadece bize yani Türkiye’ye özgü görünüyor.

Elbette bunun bir yada bir kaç sebebi olmalı. Eğer ürün yetişip geldiği tarlada zam görüyorsa işte bu geçerli bir neden olurdu. Üretici girdi fiyatlarından isyan edip, yetti gari deyip, yaradana sığınarak yetiştirdiği ürüne %25-50 zam yapar, buda nihai noktada tüketiciye yansır durumun izah edilir bir yanı olduğu kabul edilebilirdi.

Oysa kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Üretici maliyeti bile karşılamadığı için ürününü satmak yerine hayvan yemi olarak kullanmayı daha karlı olarak gördüğü için ülke genelinde binlerce, on binlerce ton sebze ve meyve hayvanlara verilmekte. Geriye ne kalıyor peki?, Dünyadaki en iğrenç insan huylarından biri olan fırsatçılık, krizi ranta çevirme uyanıklığı, hadi kelimenin tam hakkını verelim, iğrençliği.

İyi de arkadaş, bu gibi alçakça işleri önünü kesmek için devletin mekanizmaları, refleksleri olması, yani yapanın yanında kalmaması için gerekli önlemlerin alınması ve caydırıcılık için en sert biçimde uygulanması gerekmiyor mu?. Devletin bir görevi de vatandaşını bu fırsatçılardan bu rezillerden korumak değil mi?.

Saldım çayıra, mevlam kayıra durumlarına gelmiş gibi görünüyoruz pek çok açıdan. Vatandaş kaderine terk edilmiş, Pandemi iflahını kesmişken bir diğer büyük darbeyi de bu şekilde yemekte. Nereye kadar gidecek bu iş peki?. Denetim mekanizmaları ne zaman harekete geçirilecek?. Millet TÜİK’in rakam oyunlarıyla fakirliğe itilirken üstüne birde bu fahiş zamlarla baş edebilmek mümkün değil.

Yüzde 7-8’lik memur ve emekli zamları çoktan sıfırlandı. Doğalgaz ve elektrikte ise son bir yılda %50’nin üzerinde fiyat artışları yapıldı, halende devam ediyor zamlar. Vatandaş resmen can çekişiyor, son nefesini veriyor. Yakında, Çıplak Vatandaş Filmindeki final sahnesi gibi görüntüler yaşanırsa hiç kimse şaşırmasın…

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com