KUZEYEGEHABER-İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan vatandaşların yanı sıra farklı ilçelerden ziyaretçilerin de gözdesi konumundaki Yedigöller, büyük oranda yıprandı. İçerisinde 7 ayrı gölet bulunan ve 3,5 milyon lira harcanarak, Buca’ya kazandırılan Yedigöller, içler acısı bir hal aldı.
Dönemin Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy tarafından tamamen belediyenin kendi imkanları ile yapılan tesis, yaklaşık 13 yıldır kaderine terk edilmiş durumda. 2016 yılında su kaçağı nedeniyle kuruyan göl, çalışmalar neticesinde eski haline getirildi ancak önlemler yeterli düzeyde alınamayınca gölün aynı nedenle tekrar kuruyabileceği söz konusu oldu.
Vatandaşlar tarafından yapılan şikayetler üzerine olayı gazetemize bildiren Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu, “Yüksek gürültü ve havai fişek etkinlikleri, orada bulunan bütün canlıları, yöre sakinlerini canından bezdirmiş durumda” derken, tesisi kuran Buca Belediyesinin eski Başkanı Cemil Şeboy, “Bu alan için yorum yaparken yüreğim burkuluyor. Bunlar bir şeyler yapmak için değil, olanları bozmak için gelmişler” eleştirisinde bulundu. Çevre sakinleri ise her geçen gün daha da kötüye giden tesisin eski haline dönmesini talep etti.
“YÖRE SAKİNLERİ CANINDAN BEZDİ”
Buca Yedigöller içerisinde bulunan işletmelerin gürültü kirliliği yarattığını, havai fişek gibi uygulamaların bölgedeki tüm canlılara zarar verdiğini kaydeden Sözcü Karaçorlu, “İzkent ve Yedigöller çevresinde, aynı zamanda portakal vadisinin de oluşmaya başladığı bir bölgede bulunan işletmelerin, yüksek gürültü ve havai fişek etkinlikleri, orada bulunan bütün canlıları, yöre sakinlerini canından bezdirmiş durumda.
Bu durumu defalarca Buca Belediyesi’ne bildiren, dilekçeler veren yöre sakinleri, sorunlarına bir çözüm oluşmayınca örgütlenerek imza kampanyası ve diğer girişimlerde bulunma hazırlığı içerisine girdiler. Oysa bir yerel yönetimin, bir denetim sürecinde ve kararlı bir tutumla böylesi akıl almaz bir durumu kolaylıkla ortadan kaldırması oldukça mümkün. Fakat yerel iktidar, sorunu yöre insanının sırtına bırakıp, görevlerinden ve sorumluluklarından uzak bir durum sergileyerek bir kent suçunun tarafı oluyorlar” dedi.
KENT HİZMETİ DEĞİL, KENT ÇİLESİ..
Karaçorlu, “Ne yazık ki yeşil alanlarımız ve dinlenme alanlarımız, canlılara ve yörede yaşayan topluluklara güvenli bir ortam sunma ve sürdürme sorumluluğu oluşturacak biçimde değil, risk meydana getirecek şekilde dizayn edilmektedir. Bu dönem Buca Belediyesi yerel yönetimi, böylesi görev ve sorumluluklarını yerine getirmekten uzak bir hizmet anlayışıyla,
Bucalılara bir kent hizmeti değil bir kent çilesi çektirir işle yükleniyorlar. Buca belediyesi kent yönetimi gecikmeden görev ve sorumluluğunu yerine getirerek, ilgili işletmelerin bu uygulamalarını durdurarak ve gerekirse bu konudaki yaptırım ve denetleme işlevlerini yerine getirerek, yöre insanının ve Yedigöller’de bulunan bütün canlıların yaşamını gecikmeden güvence altına almalıdır” çağrısında bulundu.
GÖLET GÖLETLİKTEN ÇIKTI
“Tesisin akıbeti ortada, orada yaşayan insanlar da görüyor” sözlerine yer veren eski Başkan Cemil Şeboy da “Ancak maalesef bunları görmelerine rağmen seslerini çıkarmıyorlar. Oradaki insanlar hep şikayet eder ancak hiçbir şey yapmaz. Demek ki vatandaşa bunlar müstahak. Ben kurduğum zamanlar cennet gibiydi. Sonra ise ne hale geldi. Eski halini görüp Bucalılara bunu yapıyorlarsa ben hiçbir şey diyemem” dedi. Tesisi 2003 yılında kurduğunu aktaran Şeboy, “Göleti zamanında kuruttular.
Şimdi üst tarafları da kurumuş durumda. Alt kısımlar biraz daha iyi. Göletin altı kildi, kaç yıl çalıştı, sazlar vardı. Tamamen doğaldı. Tanrı Bolu’da Yedigöller’i yapmış, biz de ondan kopya çektik, Buca’ya yaptık. Benim dönemimde hiçbir şey olmadı, ancak bunlar gelince gölet göletlikten çıktı. Bunların maksadı bu.
Sadece gölet değil, Forbest’i, Mevlana’yı gidip görün, ne hale getirdiler. Forbest Caddesi’nde bir sanat vardı. Akan dereleri, kafeleri, antik tiyatroları… Şimdi ise hepsini bozmuşlar. Atatürk Maskı’nın bağıra çağıra bakımını yaptırdık. Çevik 1 Meydanı’na heykel koydular, yapıp bozdular, Atatürk’e benzemiyor bile. Hipodromun orada at heykelleri vardı, onları da kaldırdılar. Kısacası her şey rezalet” yorumunda bulundu.
YORUM YAPARKEN YÜREĞİM BURKULUYOR..
Yetkililerin şimdi ise göleti betonlaştırdığını ve doğal güzelliğini yok ettiğini söyleyen Şeboy, “Sözde bakım yapıyorlar. Bu kadar zaman bakım yapılır mı? Böyle mahvolmasını bekliyorlar sonra da yapmaya çalışıyorlar. Orada hayata geçirdiğimiz hobi bahçelerinde insanlar stres atıyordu. Önce bıraktılar, perişan oldu. O süreçte hobi bahçelerinde vatandaşların diktiği bitkileri ağaçları kesselerdi büyük tepki çekerdi.
Bunu bildikleri için önce 2-3 sene kendi haline bırakıp perişan hale getirdiler. Şimdi de birisine peşkeş çekecekler. Yerel iktidar bir şeyler yapmak için değil, olanları bozmak için gelmiş. Bu alan için yorum yaparken yüreğim burkuluyor. Aslında Buca’daki hemen hemen her tesisin gelmiş olduğu içler acısı bir hal. Burada ‘Sadece okumanız yeterli’ sloganı ile açılan kitap cafe ise şimdilerde kapısındaki kilit ile bizleri karşılıyor” bilgisini paylaştı.
“DAHA DA KÖTÜYE GİDİYOR..”
Yedigöller’in gözlerinin önünde bu hale gelmesinin çok üzücü olduğunu söyleyen vatandaşlar ise eskiden spor yaptıkları, aileleri ile birlikte vakit geçirdikleri alandan artık geçmeye bile korktuklarını dile getirerek “Biz burada vakit geçirmeyi çok severdik. Ancak yıllardır tesis bu halde. Her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Göllerin içindeki sular adeta mikrop yuvası. Bu tesisin geldiği durumdan çok rahatsızız” dedi. Bakımsızlığı nedeniyle adeta viraneye dönen Yedigöller’de, hiçbir güvenlik önleminin alınmaması da dikkat çekti. Yıllar önce şehrin gürültüsünden ve kalabalığından kaçarak yeşil alanda ailelerin vakit geçirmek için tercih ettiği alan, şimdilerde alkol ve madde kullanan kişilerin mekanı haline geldi. Dev yeşil alan olarak bilinen tesiste ağaçlar da kurudu. Tuvaletler ise kullanılmayacak bir hal aldı.
“TESİS ESKİ HALİNE DÖNSÜN”
İzkent ile Evka-1 semtleri arasında geçişişi sağlayan köprünün ise adeta ölüme davetiye çıkardığını söyleyen vatandaşlar, bir an önce alanın eski günlerine dönmesi gerektiğini ifade ederek, “Köprüden çok rahatsızız. Okula giden çocukların ve pazara gidenlerin geçiş yolu ama tahtaları sağlam değil. Çok tehlikeli.
Burada çok fazla ağaç vardı ve ne yazık ki neredeyse hepsi kurudu. Yıllardır bakımsız burası, uzun zamandır böyle. Eskiden güvenlik görevlileri vardı. Çöp atanları uyarırlardı, hiçbir sıkıntı olmazdı. Sabahları ekipler geldi. Temizlik düzenli olarak yapılıyordu. Biz buranın eski haline dönmesini istiyoruz. Eskisi gibi suların aktığı, ailemizle birlikte güvenle yürüyebilmeyi istiyoruz. Burada mangal yapılmasını, buraya zarar verilmesini istemiyoruz” diye konuştu..
Kaynak-İlkses Gazetesi