KUZEYEGEHABER-Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi ile mücadele Türkiye’de devam ederken, salgın başladığından bu yana online olarak sürdürülen eğitim öğretim açısından kritik bir gelişme yaşandı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada köy okullarının 15 Şubat’ta, ilkokul ve özel eğitim okulları ile 8. ve 12. sınıfların ise 1 Mart’ta yüz yüze eğitime başlayacağını açıkladı.
Henüz öğretmenler ve öğrenciler aşılanmamışken okulların açılmasına da günler kaldı. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam okulların açılması sürecini değerlendirdi.
GÜÇLÜ DEVLET ALGISI YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Sağlık krizi olarak başlayan Covid-19 salgınının gelinen noktada bir eğitim krizine dönüştüğünü belirten Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Beyazadam, “Okulların açılıp açılmaması güç gösterisine dönüşmüş durumda. Özellikle hazır bulunulmayan ülkelerde okulların açılmaya çalışılmasıyla ‘Bakın biz güçlü devletiz, okulları açabiliyoruz’ algısı yaratılmaya çalışılıyor. Ama bu algı olumsuz sonuçlar oluşturdu. Bunun bir örneğini de ülkemizde yaşamak istemiyoruz” dedi.
BAKANLIĞA ‘ŞEFFAFLIK’ ÇIKIŞI..
Milli Eğitim Bakanlığı’na ‘şeffaflık’ eleştirisi yapan Beyazadam, “Bakanlığın son yayınladığı hareket planlamasında; köy okulları başta olmak üzere kırsaldaki okulların eğitim öğretime açılma sürecinden bahsedildi. Bulaşının minimum düzeyde olduğu ve uzaktan eğitimin internet erişimi açısından en kısıtlı olduğu bölgeler kırsal bölgelerdir.
Bu nedenle eğitimin kırsal bölgelerde başlayacak olması olumlu. Ancak buradaki problem şu; bu öğrencilerin uzaktan eğitimin başladığı günden bu yana teknolojik yetersizlik ya da internete erişim sıkıntısından dolayı yaşadığı eksiklikler ile ilgili bir planlama yapılıp yapılmadığını bilemiyoruz. Bakanlık karar alırken maalesef katılımcı ve demokratik işleyişle bilgileri paydaşlarla paylaşmıyor.
Bu nedenle neyi nasıl tasarladıklarını bilemiyoruz. Biz en başından beri şeffaf bir şekilde bilgi paylaşımı olması gerektiğini ifade ediyoruz. Her ne kadar köy okulları 15 Şubat’ta açılacak olsa da okul olmayan birçok köy var, burada taşımalı sistem devreye girecek. Umuyoruz bu noktada gerekli tedbirler alınır” diye konuştu.
‘ATANAMAYAN DEĞİL ATANMAYAN ÖĞRETMEN!’
Öğretmen atamalarıyla ilgili sıkıntının halen çözüme ulaşmadığını da değinen Beyazadam, “Özel eğitime muhtaç olan çocuklarımız için de okulların açılması gündemde. Bu noktada ciddi bir şekilde öğretmen açığı olduğunu biliyoruz. Bu aslında tüm branşlar geçildi. Bugün biz atanamayan öğretmen değil atanmayan öğretmen sorunu olduğunu düşünüyoruz. Hükümet yetkililerinin halka öncelik vermesi ve öğretmen atamalarını çoktan yapmış olması gerekiyordu. Böyle bir atama yapılmadı, yapılacağına dair de açıklanana bir plan program yok” açıklamasında bulundu.
‘AŞILAMA BİR AN ÖNCE YAPILMALI’
Öğretmenler ve öğrenciler başta olmak üzere tüm eğitim bileşenlerinin bir an önce aşılanması gerektiğini vurgulayan Beyazadam şunları söyledi: “Öğretmenlerin aşı programına dikkat ederseniz en alt sıralarda olan grupta yer aldığını görürsünüz. Baktığınızda aşıda 2 doz arasında 28 günlük bir süre olduğunu görüyoruz.
Bugün bile bir aşılama yapmış olsanız, okulların açılma tarihinin Mart ortasında denk düşecek şekilde olması gerekiyor. Öğretmenlerin aşılanması da yetmez, tüm eğitim bileşenlerinin; öğrencileri taşıyacak servişçilerin, okullarda çalışan yardımcı hizmetlilerin, öğrencilerin de aşılanması gerekiyor. Bunlarla ilgili de herhangi bir yol haritasına dair hala bir açıklama yapılmış değil..”
İz Gazete-Gizem Taban