Hatırlanacağı üzere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, 2013 yılında Çukurova Grubu’na ait olan aralarında Dijitürk’ünde bulunduğu şirketlere el koymuştu. Üç yıl sonra da Digitürk Katar sermayesine satılmıştı.
Bu gelişme, ülkemizde bugüne dek yaşanılan en büyük medya satışı olarak gösterilmişti. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran satışın ardından, kiminin gündeminde futbol maçlarının akıbeti vardı. Kimisi de yabancı dizi ve film kanallarını konuşuyordu. Asıl dikkat çekici konu ise; ülkemizin ilk belgesel kanalı İz Tv’nin, Bein İz Tv’ye dönüşmesiydi.
Türkiye’nin ve dünyanın gündemini tutan Haberci programının efsane yapımcısı Coşkun Aral ile özdeşleşen İz Tv’deki değişim izleyicilere hemen hissettirilmedi. Hani diziler yaz tatiline girdiğinde eski bölümler tekrarlanır. Yeni yayın döneminde kaldığı yerden devam eder. Bu kez böyle olmadı.
Büyük bir beğeni ve ilgiyle izlenilen programların eski bölümleri tekrarlandı durdu. Ama bu programların yeni bölümlerinin çekilmesi için gereken koşullar sağlanmadı. Başka programlar başladıysa da izleyiciler de derin izler bırakan o başarılı programların yerini alamadı.
En başlarda izleyiciyi resmen aldatan tekrar taktiği artık işe yaramıyordu. Birçok izleyici aboneliğini iptal ettirmeye başlamıştı. Çoğu izleyici zaten en başında Katarlı Bein Medya Grubu’na kırmızı kartı göstermişti.
İz Tv, uluslararası platformlarda ödül alan, Discovery Historia, Escales, National Geographic Channel, History Channel, MarcoPolo, Nat Geo Adventure gibi kanalları geride bırakan, ülkemizde de en saygın ödüllerden olan Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi ödüllerini yayın hayatının ilk iki yılı içinde kazanmayı başaran, uluslararası festivallerde ülkemizi temsil edip önemli ödüller alan, sayısız uluslararası televizyon kanalıyla ortak yapımlar yapan bir kanaldı.
Hiç de yabana atılmayacak, her yayın kuruluşunun kolay kolay elde edemeyeceği başarılara imza atanlara karşı yapılabilecek en büyük saygısızlığı yapanlar, biz Coşkun Aral ve ekibi ile yollarımızı ayırdık diyebilme cesaretini gösteremedi. İşin gerçeği budur.
İz Tv’yi yıllardır evlerine konuk eden, çoğu program sunucusunu kendi ailesinden biri gibi gören, kanalın ülkemizin dünya çapında tanıtılmasında büyük bir rol oynadığını bilen, kendisini aldatanlar ile yolunu ayıran izleyici, Aral’ın ne yapacağını büyük bir merakla bekliyordu. Merak etmek zaten onların en büyük tutkusudur.
Bunu çok iyi bilen Coşkun Aral ve ekibi geçtiğimiz hafta bu meraka son verdi. İzleyiciler yeni bir yaşam alanı olan ‘’Habitat Tv’’ ile buluştu. Yeni yolları ve farklı kültürleri keşfetmek, emek vermek, üretmek ve paylaşmak gibi değerleri daha iyi anlatmak için yayın hayatına merhaba diyen Habitat Tv, çok kısa sürede kamuoyundan büyük ilgi ve destek gördü.
Müzikten sanata, kültürden tarihe, farklı yaşam tarzlarından geziye oldukça geniş yayın yelpazesine sahip Habitat Tv, zaten çok özlenilen eski bir dosttu. Bugün de televizyonların şu çoraklığında adeta su gibi geldi. Önümüzdeki süreçte de yediden yetmişe herkesi ekran başına toplamaya devam edeceği kesin.
Haberci’nin ilk yayını ile usta belgeselci, haber fotoğrafçısı ve gazeteci Coşkun Aral yine izleyenleri kendisine hayran bıraktırdı. Toplumun her kesimine hitap eden diğer yapımları ile de Aral ve ekibi, yepyeni başarılara imza atacağının sinyalini çoktan verdi.
Uzun zamandır televizyon izlemeyen ben Kazdağ Çiğdemi ’de, Türksat 4A 11853 H 25000 frekanslarında, Tivibu 2. ve 100. kanalda izlenebilen Habitat Tv’yi büyük bir keyifle izlemekteyim. Ve diyorum ki; bir hafta içerisinde izleyicilerin takdirini kazanan Habitat Tv, iyi ki doğdun. Nice nice başarılı yayınların olsun.
Ülkemizin en uzun soluklu belgesel kanalı ol. Zamanında yürünmemiş bir yola ilk çıkan ekibin ile bütün güzel şeyleri hak ediyorsun. Senin dediğin gibi… Sular çekilirken, yeryüzü yarılırken, gökyüzü kararırken, kuşlar göçerken… Her şeye inat… Hayat..