Sevgili okurlarım, yeni yıla sayılı günler kaldı. Geride bırakacağımız 2020 yılında pandemi başta olmak üzere deprem, terör ve orman yangınları gibi birçok olumsuzluk yaşadık.
Her bir olay, hepimizi derinden etkiledi. Ülke olarak birlik ve dayanışma içerisinde yaralarımızı sarmaya çalıştık. Sosyal devlet olmanın gereği ne yapılması gerekiyorsa onun hayata geçirilmesini istedik. Yetkili kişi ve kurumların birtakım tutarsız davranışı, ne yazık ki akıl tutulmasına örnek oldu.
Sırada hangi felaket var, bizi nasıl bir gelecek bekliyor, keşke bu yılı hiç yaşamasaydık gibi düşüncelere kapıldık. Kendimiz ve sevdiklerimiz adına kaygılandık. Yine de 2021’e girerken insanlık, ülkemiz ve kendimiz için iyi dileklerde bulunalım. Bu süreci kriz olarak görmeyelim. Güzel bir geleceği inşaa edebilmek için fırsata dönüştürelim.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık tanımadım’’ sözü, yaşam reçetemiz olsun. Ulu Önderimizin, Başkomutanlık Meydan Muharebesi öncesinde ordumuz geriye çekilmek zorunda kalsa bile karamsarlığa kapılmadığını da hiç unutmayalım. Atatürk ışığımız, kurduğu Cumhuriyet rehberimiz olduğu sürece karanlık tünellerden geçen yolumuz aydınlığa kavuşur. Sevgili okurlarım, sizler de buna inanıyorsunuz değil mi?
Ben Kazdağ Çiğdemi, bu duygu ve düşüncelerimle sizlerin yeni yılını kutluyorum. Hepimiz için önce sağlık diliyorum. Huzur, mutluluk, bolluk ve bereket dolu nice yıllarımız olsun. 2020 yılı, benim ilk kitabım Merhaba Umuda Selam’ın sizlerle buluştuğu yıl. Her biriniz, bana destek oldunuz. Moral verdiniz. Sayenizde umudumu alsa yitirmedim. Bundan dolayı sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Yeni yılda da, karşınıza yepyeni yazı ve kitaplarla çıkmak için sabırsızlanıyorum.
Ve yeni yılda, yeni bir ben başlıyor. Önce olumsuz düşüncelerimden arınacağım. Biliyorum ki, düşünce değişirse duygu değişir. Duygu değişirse davranış değişir. Kendime yabancı bir gözle de bakacağım. Böylelikle olumsuz tutum ve davranışlarımın farkına varabileceğim. Yeni bir ben inşa ederken karşıma engeller de çıkacak. Her birini, kendini önemseyen ve kendine değer veren biri olarak aşacağım. Mücadele direncim asla düşmeyecek.
Yeni bir ben, neye benzeyecek? Gelecekte kendimi nasıl görmek istiyorum? Her şeyin en sonunda doğru sorular, düşüncelerimi gerçeğe dönüştürdü. Kendimdeki değişimi gözlemleyebiliyorum. Nelerin üstesinden geldiğimi, hangi yeteneklere ve güçlü yönlere sahip olduğumu biliyorum. Yeni halime bir ad vermek istiyorum. Sizce hangi kelimeler yeni bana yakışır? Örneğin azim, cesaret, kararlılık, umut, savaşçı…
Ben kendime savaşçı adını verdim. Yeni savaşçı ben düne göre daha mutlu, kendinden daha emin ve çok daha umutlu. Düşünce değişimini, başarıyla tamamladım. Bunun için kendimi kutluyorum. Artık bu benim başıma neden geldi diye sormuyorum. Aksine yaşadığım her zorluğa teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde yeni savaşçı kimliğime ulaştım.
Olmak istediğim yeni halim, bu hale kolay gelmedi. Yaşadığım her tecrübe oldukça önemli. Her biri hayatım boyunca bana ışık tutacak. Yeni bir ben nasıl da güçlü, nasıl da kendine inanan ve güven biri. Bunları avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorum. Hatta yeni savaşçı beni, bir şarkıyla tanıtmak istiyorum.
Ne de olsa eylem adımlarım hedefe ulaştı. Her hareketimle motivasyonum yükseliyor. Neyi ne zaman yapacağımı çok iyi biliyorum. Dünyaca ünlü rock müzik sanatçısı Jon Bon Jovi’nin unutulmaz parçasının adı gibi, İt’s My Life (Bu Benim Hayatım) …
Ya sizler sevgili okurlarım, yeni yıl için yeni bir size hazır mısınız?..
