Değerli şair Bülent Güldal’ın, yeni kitabı ‘’Yaz Salkımları’’ Kafe Kültür etiketiyle çıktı. Her bir dizesi, geleceğe dair umudumu çoğalttı. Yaşama sevincim Bin Pınarlı İda’nın suları gibi sonsuzluk ile kaynaştı.
Bir yandan da değerli şairimizin ne kadar üretken olduğunu düşündüm. Nasıl düşünmeyeyim ki… Sevgili okurlarım, geçtiğimiz aylarda sizleri şairimizin Şehla Menekşe adlı kitabı ile buluşturmuştum.
O günden sonra Sayın Güldal’ın, İçli Bir Türküdür Ömür Güz Dallarının Dilinden ve Beton Ağaçlar Altında adlı iki şiir kitabı daha edebiyat dünyasını zenginleştirdi. Böylesine bir üretkenlik karşısında bizlere şapka çıkarmak düşer.
Usta şairimizin, öylesine güzel dilekleri var ki… Kendisi pencerelerde kuşlar şakısın, hiç susmasın diyor. Bahçelerden karanfil kokularının hiç eksilmemesini de diliyor. Fesleğen bile dalında gülümsüyorsa, sizler asla hayata küsmeyin uyarısında da bulunmuş.
Bazı dizeler yaz ırmağından geçen zamanın acımasızlığını hatırlatıveriyor. Sanki o an bulunduğum mekânın zamandan ayrıldığını hissediyorum. Gökyüzüne uzanıp umudu topluyorum. Güneşi selamlıyorum. Gözlerim gülmeye başlıyor. Zaman duruveriyor. Sanki sihirli bir dokunuş ile güneş kanatlı dağı aştım. Dizelerden aldığım güç ile acımasızlığı hemen bertaraf ediyorum.
Kaldığım yerden hayat mücadelesine devam ediyorum. Sevgiyi anımsıyorum. Sevdiklerimi ıssız dağlarda bırakmak istemiyorum. Sabahın da akşamın da bir başka güzelliğe sahip olduğunu anlıyorum. Doğanın muhteşemliğine ulaşmak için sabırsızlanıyorum. Hiç üşenmeden oturduğum yerden kalkıp hızlı bir şekilde penceremi açıyorum.
Sadece doğanın sesine kulak veriyorum. Duygu ve düşüncelerimin zehirlenmesine izin vermiyorum. Sayfaları çevirdikçe, dizeler ile tanıştıkça bir kez daha anlıyorum ki; iyiliği, doğruluğu çoğaltan çok kanatlı kuş olmalıyız. Ve hiç vakit kaybetmeden uçmalıyız insanlığa…
Öyle bir yere konalım ki; her şeye rağmen gülümseyişimiz saf, yüreğimiz serçe olsun. Bize hayatı anlatan gökyüzüne sırtımızı çevirmeyelim. İnadına koşalım göğe doğru. Dağlarca gelebileceğimiz kimselerimiz olsun. Bize bir sabahı bırakmasını isteyeceğimiz kimseler de…
Hayal adalarında geziniyormuş gibi yaşadığımızı da unutmayalım. Hepimiz faniyiz sonuçta. Hiçbirimize kalmayacak şu üç günlük dünya. O nedenle neye yarar insanlığı zedeleyen sahte maskeler takınmak…
Artık son sayfadaydım. Güneş ile vedalaşmak üzereydim. Zeytin gözlü bir akşama sözüm vardı. Davetine yetişmeliydim. Daha önce hiç tanımadığım diyarları tanıtan dizeler, sanki beni ödüllendirmişti.
Her biri, bana akşamın güzelliğini yaşatmak için yarışıyordu. Bu yarışta dizeler de ben de kazanmıştım. Kazanmak için aslında çaba sarf etmedik. Yaptım tek şey, Şair Bülent Güldal’ın ‘’Yaz Salkımları’’ adlı kitabının satır aralarına düşmek oldu. Kelimelerin gücü ile kendi dünyama nice güzellikler katabileceğime inandım.
Bunun için İda’dan kopup gelen o harika dizelerin sahibi değerli şair Bülent Güldal’a teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni kitabının hayırlı, uğurlu, bol okurlu olmasını diliyorum. Sayın Güldal’ı evlerimize, kütüphanemize ulaştıran Kafe Kültür Yayınları’na da ayrıca teşekkür ediyorum.
Üreten yüreklere değer veren yayımcılık anlayışı umarım diğer yayınevlerine de örnek olur. Ve son bir dileğim de sizler için sevgili okurlarım. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, huzur dolu günler sizlerin olsun..
1 yorum
Çiğdem çimen’in gayret çabaları taktire şahan alkışı hak ediyor kendisiyle tanışmak isterim