Ana sayfa » Bilim-Teknoloji » “İNSAN BU DÜNYA’DAN DEĞİL, DÜNYA’YA AİT OLMAYAN ÖZELLİKLERİ VAR..”

“İNSAN BU DÜNYA’DAN DEĞİL, DÜNYA’YA AİT OLMAYAN ÖZELLİKLERİ VAR..”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Amerikalı bir ekologun iddiasına göre insan bir uzaylı melezi. İddialara göre insan evrendeki başka türler tarafından geliştirildi ve uyumsuzluğu nedeni ile bu dünyaya sürüldü.

Yani uzaylılar ile insanlar ortak bir yurdun çocukları. Yüzbinlerce yıl önce insanlar belki de güneş sistemine en yakın yıldız sistemi olan Alpha Centaurideki gezegenlerin birinde yaşadığı düşünülen başka türler tarafından melezlenerek dünyaya indiler. Amerikalı bir ekolog Ellis Silver pek çok biyolojik kanıt sunarak insanın bu dünyaya ait olmadığını iddia ediyor.

İnsan’ın dünya için uyumsuz bir canlı olduğu, hatta yeryüzünün hiç sevmeyen hatta ondan nefret eden tarzda ona hoyrat bir şekilde davranan bir tür olduğu pek çok ekolojistin üzerinde birleştiği bir tezdir. Bunun nedeni konusunda çok çeşitli siyasi, sosyolojik ve antropolojik tez ortaya atıldı. Ama bunların hiçbiri insanın bu davranışlarının arka planındaki itkiye yönelik ikna edici bir açıklama sunmuyor.

İnsanın dünyanın yabancısı olduğunu söyleyen bazı tezler de mevcut. Bu iddiayı ortaya koyan bir araştırmacı daha da ileri gidiyor tüm bu teorileri de değiştirecek bir iddia geliştiriyor, insan zaten bu dünyada evrimleşmedi ya da insan bu dünyaya ait bir canlı türü değildir.

Bu iddialarına da en güçlü dayanaklardan birini evrim teorisinde insanlar ile homindiler arasındaki ara halka boşluğu olarak ortaya koymakta, ama o iddialarına başka kanıtlar da getiriyor insan biyolojisinin evrim teorisinde iddia edilenlerle uyuşmayan bazı özelliklere sahip olduğunu söylüyor maymun yavrusu da dâhil yeryüzündeki memeliler içinde yavrusunun çok uzun bir bakım gerektirmesi, sadece insan türünde bel sorunlarının yaşanması insanın hayvandan evrimleştiği tezinin zayıf noktalarını oluşturmakta.

İddialarına dayanak teşkil eden şeylerden birisi de insanın yeryüzündeki tüm hayvanlardan çok daha zeki ve çok daha gelişmiş bir akla, bununla uyumlu olarak da çok büyük bir beyne sahip olmaları. Bunun sonucu olarak insan hiçbir hayvan türünün geliştiremeyeceği teknolojiler kullanıp bu tarz bir uygarlık inşa etti.

Dünyadaki Hiç Bir Tür Bu kadar Kısa Zamanda Bu Teknolojik Başarıya Ulaşamazdı..

Uzmana göre Dünyadaki hiçbir başka tür, böyle kısa zaman periyodunda böyle eşsiz başarıları gerçekleştiremezdi. İlginçtir, dünyanın diğer türleriyle karşılaştırıldığında, ‘evrimimiz’ onlara oranla daha kısa. Evrim teorisini savunan bilim insanlarına göre ilk hominidin Dünya’da yürümesinden bu yana birkaç milyon yıl geçti.

Ve bu kadar kısa sürede çok hızlı evrimleşen hominid uzaya roket gönderecek bir teknolojik düzeye ulaştı. Kesinlikle bu, tüm zamanların en büyük bilimsel sorularından biridir: Neden sadece bizim türümüz bu denli gelişmiş bir teknolojik zekâ düzeyi üretecek şekilde ortaya çıktı?

İnsanın Evi Burası Değil..

Pek çok bilim adamı, insanların zekâlarına karşılık fiziki yapısının hayvanlar gibi doğaya adapte olup onlar gibi doğayla bütünleşemediğinden, doğada teknik aletleri olmadan yaşaması çok zor görüşünü dile getiriyor. Başka bir deyişle, söz konusu gezegenimiz olduğunda biz insanlar çok sınırlı varlıklarız.

Bütün bunlardan hareket eden ABD’li bir ekoloji uzmanı olan, Dr. Ellis Silver İnsanlar Dünyadan Değildir Kanıtların Bilimsel Değerlendirmesi başlıklı kitabında insanın bir hibrid tür olduğunu iddia ediyor. O dünyanın insan için bir yuva değil bir hapishane gezegeni olduğunu belirtiyor. Çünkü insanlar doğal olarak şiddet içeren bir tür gibi gözüküyor ve kendilerine karşı düzgün davranmayı öğrenene kadar da burada bulunmaya mahkûmlar.

Silver, uzaylıların insanları gezegenimize on binlerce yıl önce yerleştirdiğini söylüyor. Dr Silwer, gezegenin çoğunlukla insanların çoğunun ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte bizi terk eden uzaylıların yanı sıra gezegendeki diğer türlerin de çıkarlarına hizmet etmediğini de söylüyor.

İnsanın Bu Dünya İle Uyumlu Olmayan Özellikleri Var..

Ekolojist kitabında, insan ırkının “o bu dünyadan değil” olarak nitelenecek kusurları olduğunu yazıyor, “’İnsanoğlu, gezegendeki en gelişmiş tür. Ancak şaşırtıcı derecede uygunsuz ve Dünya’nın doğal ortamı için kötü donanımlı: Güneş ışığından zarar görebiliyor, doğal olarak yetişen gıdalar için güçlü bir hoşnutsuzluk, gülünç derecede yüksek kronik hastalık oranları ve daha fazlası.

Ayrıca, bebeklerin kafalarının çok büyük olması ve kadınların doğum yapmalarının zor olması da garip bir durum, bu da anne ve bebeğin ölümüne neden olabilir. Bu anormallik gezegende yaşayan başka hiçbir türde bu problem yok diyor. Ona göre bu Dünya standartları için sıradışı bir durum.

Silver ayrıca, bebeklerin kafalarının nispeten büyük olması ve kadınların doğum yapmakta zorluk çekmesi gibi diğer benzersiz insan özelliklerinden de bahsediyor, geçmişte bu genellikle anne, çocuk veya her ikisi için ölümcül oldu. Silver, dünyadaki başka hiçbir yerli türün bu soruna sahip olmadığını öne sürüyor. Bunun yanında insanlardaki 223 ekstra gen, başka hiçbir türde bulunmayan genlere işaret ediyor.

Silver, insan ırkının bu dünyadan olmadığına işaret eden “ciddi kusurları” olduğuna inanıyor. Silver, “Hepimiz kronik olarak hastayız” diyor. “Gerçekten,% 100 zinde ve sağlıklı olan ve bazı (belki gizli veya belirtilmemiş) bir sorundan veya bozukluktan muzdarip olmayan (kitapta kapsamlı bir liste var) tek bir kişi bulabilirseniz, son derece şaşırırdım.

“Sorunlarımızın çoğunun, vücut saatlerimizin 25 saatlik bir gün beklemek üzere evrimleştiği basit gerçeğinden kaynaklandığına inanıyorum (bu, uyku araştırmacıları tarafından kanıtlanmıştır), ancak Dünya’nın günü sadece 24 saattir. Bu modern bir durum değil – aynı faktörler insanlığın Dünya’daki tarihi boyunca izlenebilir. “

Ellis, insanların dünya standartları için kötü bir sırttan mustarip olabileceğini söylüyor, çünkü Mars gibi daha düşük ağırlıklı bir dünyada geliştik. Ayrıca, insanlar dünyada olduğu kadar güneşe maruz kalacak şekilde tasarlanmamıştır. Çünkü bir kertenkelenin aksine – bir iki haftadan fazla güneşlenemezler – güneş yanıkları olmadan birkaç saat güneşe maruz bırakılamazlar.

“Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan Dünya’ya ait olmadığını hissetmektedir.” diyen Ellis “Bu, (en azından benim için) insanlığın farklı bir gezegende evrimleşmiş olabileceğini ima ediyor ve buraya oldukça gelişmiş bir tür olarak getirilmiş olabiliriz. En makul olasılık da Dünya’nın bir hapishane gezegeni olabileceğidir, çünkü doğal olarak şiddet içeren bir tür gibi görünüyoruz ve biz kendimizi değiştirene kadar buraya sürgün edildik.”

Ellise göre İnsan bu gezegende gelişmedi buraya getirildi. O başka yerlerde gelişti ve tahminen 60.000 ila 200.000 yıl önce Dünya’ya (tamamen evrimleşmiş Homo sapiens gibi) nakledildi.

Bu olgular bir başka bilim adamı da Robert Sepher’in de belirttiği gibi, modern DNA dizilimi insanların bildiğimiz şekliyle Afrika’daki ortak atadan gelen tek bir ‘ırk’ değil, uzakta melezleştirilmiş tür olduğunu gösteriyor kanısına bir başka dayanak teşkil ediyor..

(Ancient Code)

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com