Şamanlara, Meksika’nın Toltek geleneğinde ‘Nagual’ deniliyordu. Yerli Nahuatl dilinde şaman kelimesi, uyanmış olan anlamına gelmektedir.
Yaşama gücü enerjisi, hepimizde bulunan tanrısallık (ilahi vasıf) olarak da tanımlanmaktadır. Şamanizm’in yüzeysel anlamı ise doğaya, tüm yaşama ve atalara saygıdır.
Toltek halkı, Güney ve Orta Meksika’da bir araya gelmiş kadim bir Amerikan yerlisi grubudur. Onların anlayışına göre, tüm insanlığın kullanabileceği güçlü öğretileri edinmek, kişisel özgürlüğümüzü kendimizin bulması ve uyum içinde yaşayıp başkalarına ve evrene hizmet etmek, sevginin bilgeliğidir.
Tek başına Toltek kelimesi, sanatçı anlamında kullanılır. Pali dilinde de, uyanmış kelimesinin karşılığı Buda’dır. Budizm ve Şamanizm’de geleneklerin ustası, uyanmış olandır.
Şamanizm, kör bir inancı izlemeye dayanmaz. İnsanın kendi içindeki gerçekleri ortaya çıkarmaya, onları gerçeğin habercisi, sevginin elçisi olarak dünyaya getirmeye dayanır. Her insan kendi sanatını yaratır.
Hepimizin hayat yolu özeldir. Bu yolu takip ettiğimiz sürece kendi kalbimiz bizi gerçeğe ulaştıracaktır. Zaten gerçeği neden başka yerde ararız ki? Bir durup kendimize baksak kendi hikâyemizin gerçeğin ta kendisi olduğunu algılayabileceğiz.
Bir insanın gözlerinin içinin gülmesi, gerçeğin kendi içinde olduğunu anlatır. Bunu bilen bir insan; kendini olduğu gibi kabul eder, koşulsuz sever. Kendine, kalbine karşı dürüst olur. Kendi içindeki güçten asla şüphe etmez. Başkalarına karşı saygılı olur. Zihnini sevgi kaplar. Hayatında korkuya hiç yer vermez. Koşulsuz sevmenin gücüne erişen insan, affetmeyi de bilir.
Değiştirmesinin mümkün olmadığı şeyler için asla savaşmaz. Enerjisini bunun için gereksiz yere harcamaz. Şunu bilelim ki; başkalarını affedersek, kendi olumsuzluklarımızdan, kızgınlık yükümüzden kurtuluruz.
Bir Şaman, yaşam akışına ve döngüsüne göre hareket edendir. Bir trajediden kendine iyilikler yaratır. Anılara yüklenen olumsuz enerjiden kurtulmak gerektiğini söyler.
Gözlerimizi, yeni sınırsız olanaklara açmak gerektiğini belirtir. Yaratıcılık ruhunu oluşturur ve hiç kaybetmez. Bizlerin başkalarının düşüncelerinden kurtulmamızı ister. Çünkü aradığımız bilgi, içimizdedir. İnsanın kendisini koşulsuz sevebilme bilgisi…
Biz Şamanlardan, başkalarının değil kendi yolumuzu izlemeyi de öğreniriz. Kendi eylemlerimizden, kendi yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuzu unutmayız. Konuşmalarımız da kusursuz kelimeleri özenle seçeriz. Doğadan güç nesneleri ediniriz. Biliriz onların her biri, iyi niyeti yükler. Doğa olmasa başka hangi muhteşem bir yapı bizi hayata bağlardı ki?
Doğa sevgimiz, şuan olduğumuz halimizle kendimizi mükemmel hissettirir. Geçmiş eylemlerimiz için kendimizi çoktan affetmeyi başarmışızdır. Geçmiş hatalarımıza artık sevgiyle bakabiliyoruzdur. Kendimizin beğenmediğimiz yönlerimizi en acımasız bir gözle ifade edebiliyoruzdur.
Doğanın bize öğrettiği en büyük kazanım ise; aynalar karşısında öz benliğiyle barışmış bir birey olarak olduğum halimle mükemmelim, ihtiyacım olan her şeye sahibim ve ben bir bütünüm diyebilmeyi öğrenmektir. Bu öğretinin bir sonraki aşaması ise sadece ben mükemmelim diyebilmektir.
Sevgili okurlarım, sizler de kendi yolculuğunuza çıkmaya üşenmeyin. Kendinize ait kişisel özgürlük tanımınız olsun. Hayatınızda kendinizi yeterli hissetmediğiniz alanlar var mı? Kendinizi bir konu da küçümsediğiniz oldu mu gibi soruları, vereceğiniz en gerçekçi yanıtlar ile olumlu hayat kazanımlarına dönüştürün. Hayatta çok daha iyi bir yere gelmek sizin elinizde.
Sizden başkası bilemez nelerin üstesinden gelip gelemeyeceğinizi. O nedenle hemen şuan ilk adımınızı atınız. Sınırlarını sizin çizdiğiniz yolunuzda ilerlemekten korkmayın… Hiç şüpheniz olmasın, sonu ‘’Ben mükemmelim.’’ dediğiniz günlere çıkacaktır.
Doğa sevgisi yüreklerinizden eksilmeden artsın. Doğa için yaşamı savunun. Geçit vermeyin doğa düşmanı torba yasalara…Kısacası bir Şaman gibi doğaya saygıda kusur etmeyen olun…