KUZEYEGEHABER-Salgınla birlikte hayatımıza pek çok yeni kavram girdi. Karantina, filyasyon, kitle bağışıklığı gibi kavramlar pandemi sürecinin hayatımızın bir parçası haline getirdiği sözcükler oldu. Bu sözcüklerden en az konuşulan ancak en çok dikkat çekenlerden biri kitle bağışıklığı.
Kitle bağışıklığı temel olarak, bir popülasyonun belli bir yüzdesine etki etmesi ve ardından da o toplumun genel olarak bu hastalığa karşı bağışıklık kazanması anlamına geliyor. Bu durum pandemilerin etkisini oldukça azaltsa da o zamana kadar önlem alınmadıysa çoktan ağır kayıplar yaşanmış oluyor.
Kitle bağışıklığına en yakın il Adıyaman..
HaberTürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya, bugün yayınladığı yazısında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sorduğu bazı sorulara ve sonrasında aldığı cevaplara yer verdi. Bakan’ın kitle bağışıklığına en yakın il olarak Adıyaman’ı açıkladığını ifade etti.
Sağlık Bakanı Koca’nın ilk olarak dijital sistemi ve verilerin kayıtlarındaki doğruluğu aktardığını ifade eden Sarıkaya, Bakan’ın durumu akıllı telefonuyla her an her saniye kontrol edebildiğini söyledi. Ayrıca ekiplerin çalışmaları da uygulama üzerinden an be an takip edilebiliyor.
Bakanın ayrıca Adıyaman’daki kontrol sisteminin kontamine olmuş olabileceğini ve bunun kontrolünün yapılmasını istediği de belirtiliyor. Yani şu anda eldeki veriler doğrulanmış durumda değil.
Kitle bağışıklığını sağlayan oranlar çok yüksek..
Kitle bağışıklığı konusunda daha önce açıklama yapan isimlerden biri olan sinir bilim ve genetik uzmanı Doç. Dr. Çağhan Kızıl, bağışıklığın yolunun nüfusun %70-80’inin hastalığı atlatmasından geçtiğini ifade etmişti. Bu da %3 gibi düşük ölümcüllük oranlarında bile 2 milyon vefat anlamına geliyor.
Bilim Kurulu üyelerinden Prof. Dr. İlhami Çelik ise “Kitle bağışıklığında toplumun en az yüzde 50 ila 70’i enfekte olursa bu virüs ortadan kalkmış olur. Ama bunun maliyeti çok fazla. Türkiye’de 83 milyon enfekte olduğu zaman belki en az 3-5 milyon kişinin vefat etmesi anlamına gelecektir. Bu çok acı bir bedel olur.” demişti..