KUZEYEGEHABER-Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın sığınmacı veren ülkelere ilişkin düzenli olarak hazırladığı raporun haziran ayındaki durumu inceleyen 24 Ağustos tarihli versiyonunda, Türkiye’deki ifade özgürlüğüne ilişkin oldukça olumsuz görüşler yer aldı.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, Alman haber ajansı dpa’nın ele geçirdiği rapor, “İltica ve Sınırdışı Etmeye İlişkin Durum Üzerine Rapor” başlığını taşıyor.
Raporda “Türk anayasası ifade ve basın özgürlüğünü güvence altına alıyor. Pratikte ise bu haklar geniş ölçüde iptal olmuş durumda” vurgusu yapılıyor. Türkiye’de yazılı ve görsel medyanın “hemen hemen tamamen tek sesli hale getirildiği” de ifade ediliyor.
Türkiye’de yargının ‘terör’ suçlamasını kolayca yöneltebildiği belirtilen raporda, kolluk güçlerinin Güneydoğu’daki yaklaşımlarını eleştirmenin bile ‘terör propagandası’ olarak değerlendirilebildiği belirtildi.
YARGI, SİYASETİN ETKİSİ ALTINDA..
Raporda ayrıca yargının “geniş kesimlerinin işlevsiz” halde ve kısmen de siyasetin etkisi altında olduğu ifade edildi. “Ayrıca tek tek yargıçlar tartışmalı kararlar almaları halinde görevden alınırken ya da ceza olarak başka yere sürgün edilirken başka yargıçlar aynı sanıklar hakkında siyasetin işine gelen sonuçlar çıkmasını sağlayabiliyor” denildi.
Raporda Türkiye’deki göçmenlerin durumuna ilişkin ise daha iyimser bir tablo çizildi. Raporda, yetkili makamların Suriyeli olmayan sığınma başvurularını inceleme konusunda ağır yük altında olduğu belirtildi. Kayıtlı sığınmacıların tıbbi bakım hakkı olduğu ve prensipte çalışabildikleri ancak pratikte bunun zor olduğu ve hemen hemen hepsinin kayıtsız çalıştığı ifade edildi.
“RAPOR, İLTİCA SÜREÇLERİNDE KRİTİK ÖNEME SAHİP..”
Alman Dışişleri Bakanlığı sığınmacı veren ülkelere ilişkin düzenli olarak hazırladığı durum raporları makamların iltica süreçlerinde alacağı kararlar açısından öneme sahip.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF), yabancılar şubeleri ve mahkemeler sığınmacının geldiği ülkedeki durum hakkında bir yargıya varmak için bu raporlardan faydalanıyor..