KUZEYEGEHABER-Geçtiğimiz günlerde Petkim’in ACN Ünitesinde meydana gelen reaktör patlaması sonucu gelişen olaylar sonucunda Petrol-İş Aliağa Şubesinin 7 işyeri temsilcisi ve 2 yönetim kurulu üyesi istifa etti.
Yaşanan süreci değerlendiren Petkim Petrol-İş temsilcileri şu ifadeler de bulundular,
“Bir arkadaşımız yalnızca işini yaptığı için işten çıkarıldı. Bu Petkim’in tarihinde daha önce yaşanmış bir şey değil. Biz işyeri temsilcileri olarak yaşanan bu durumun iş güvencesini ortadan kaldırdığını düşünüyoruz.
“Bu konuda yaşanan arızanın ardından sorun gidermeye yönelik bir komisyon kurulması ya da araştırma yapılması gerekirken dört üyemizin disiplin kuruluna gönderilmiş olmasını kabul etmemeliydik diye düşünüyoruz.
“Disiplin kurulundan çıkan bir arkadaşımızın işten çıkarılması kararı ve bunun ardından bir tepki gösterilmemesi bizim açımızdan bardağı taşıran son damla oldu..”
Olayın gerçekleştiği andan itibaren yaşanan durumun önemini kavramakta geç kalındığını ifade eden temsilciler şöyle devam etti,
“Biz hemen oraya gitmekte geciktik. Faturanın işini yapan arkadaşlarımıza çıkarılacağını düşünmedik. Ancak disiplin kurulu kurulduktan sonra bu kurullara giren temsilci arkadaşlarımız, sorumlu tutulan üyemizin yalnızca işini yaptığına ve ceza almayacağına inanarak davrandı. Şube yönetimi ise buradan kesin bir ceza çıkacak gözüyle kabullenmeci bir yaklaşım sergiledi”.
“ŞUBE YÖNETİMİ, TEMSİLCİLERE, İŞÇİLERE RAĞMEN MASA BAŞI KARARLARLA SENDİKA YÖNETİR HALE GELDİ..”
“Bize göre tarihi bir olay görünen şeyi şube yönetimi sıradanlaştırmaya çabaladı. Tarihi bir olay çünkü böyle bir olay olmamış daha önce. Üstelik herhangi bir iş güvenliği ihmaline karşı ‘Acaba işten atılır mıyım’ endişesi oluşacak ve iş cinayetlerinin bile önünü açabilecek bir durum yaşanacak. Yine tarihi bir olay çünkü şube yönetimi, temsilcilere ve işçilere rağmen masa başı kararlarla sendika yönetir hale geldi, temsilcilik inisiyatifi yok edildi.
“YAPILABİLECEK EN İYİ ŞEYİN YAPILDIĞI SÖYLENEREK TARTIŞMALARIN ÖNÜ KAPATILDI..”
“Biz yaşananları böyle yorumlarken sendika şube yönetim kurulu ise ‘Yapılabilecek olan en iyi şeyin yapıldığını, en iyi sonucun alınarak 3 kişinin işten atılmasını engellemeyi başardıklarını’ söyleyip, konunun uzaması ve eylemsellik sürecine girilmesi halinde üç kişinin daha işten atılma riskinin olduğunu ifade ederek tartışmaların önünü kapatmaya çalıştı.”
“ŞUBE YÖNETİMİ ÜYELERDEN GÜVENOYU ALMAK ZORUNDA..”
“Pandemi sürecinde yaşanan sorunları, TÜPRAŞ sözleşmesindeki hezimeti ve birikmiş eleştirileri de gündeme getiren temsilciler, gerekirse olağanüstü kurultay ile şube yönetiminin bu tarz mücadele biçiminin üyelerinin onayına sunulması ve yönetimin üyelerden güvenoyu alması gerekiyor
“Sorunu olağanüstü seçim yapılması, koltuk değişimi gibi göstermeye çalışarak sendikanın içinde olduğu yönetim krizinin üstü kapatılıyor. Üyelerin de temsilcilerin de seçme hakkı olduğu gibi seçilenleri geri çağırma hakkı vardır. Yeri geliyor hükümet istifa diyoruz, sendikada bunu demek suç haline getiriliyor. Kaldı ki derdimiz seçimden ziyade var olan sendikal anlayışın değişmesiydi.
“ÖNÜMÜZE YENİ HEDEFLER KOYACAK BİR TARTIŞMA GEREKLİ..”
Bu tarz bir yönetim biçiminin üyelerin onayına sunulmasıydı. Sendika yönetimi, seçildim, dört sene boyunca yaptıklarım konusunda hesap vermem mi diyecektir? Çok tartışmalı Tüpraş, Star ve Petkim sözleşmeleri geçti. İşyerleri ve sendikal mücadele bir değişim içinde. Önümüze yeni hedefler koyacak bir tartışma gerekli değil mi?.”
Temsilciler olarak istifalarımızı sunmamızın ardından şube yönetim kurulu toplanarak istifaları onayladı ve bizim yerimize atama yaptı.. İstifalar genel merkez tarafından da onaylandı ancak yeni bir temsilciler seçimi yapılıp yapılmayacağına ilişkin ise bir açıklama yapılmadı.
“7 TEMSİLCİ VE İKİ YÖNETİCİ İSTİFA EDİYOR, ANCAK HER ŞEY NORMALMİŞ GİBİ DAVRANMAYA DEVAM EDİLİYOR..”
“Petrol-İş Aliağa şubesinde 7 temsilci ve 2 yönetim kurulu üyesi istifa ediyor ama her şey normalmiş gibi davranmaya devam ediyorlar. Bu bile içinde bulunulan durumun vahametini gösterir. Temsilci ataması yapmak da normalleşiyor. Yönetim anlayışı ile üyeleri mücadele sürecine dahil etmeyen ve sınıf mücadelesini şirket yönetimi ve sendika yönetimi arasındaki mücadeleye indirgeyen tutumun tezahürü bu durum. İstifaya götüren temel sebep de bu. Ne tabanın ne de temsilcilerin karar alma hakkının olmaması ve inisiyatif tanınmaması durumu.”
“Baskı artıyor, teknik konularda da işleyiş açısından da bir dizi sıkıntımız var ve biz temsilciler olarak bunların çözüme kavuşması için uğraşıyoruz. Ancak bizim yapabileceklerimizin de bir sınırı var. Konu şube yönetimini de arkamıza alarak belirli adımları atmaya geldiği zaman, mücadeleci bir anlayışla karşı karşıya kalmıyoruz.
“ETKİN VE MÜCADELECİ BİR SENDİKAL ANLAYIŞ TALEP EDİYORUZ..
Sıkıntımız aslında buydu. Seçime dayalı bir sendika istemiyoruz. Bizim isteğimiz işçilere, Aliağa halkına, ülke gündemine söz söyleyen etkin mücadeleci bir sendikal anlayış ve bu anlayışta ısrar eden bir şube yönetimi..”