KUZEYEGEHABER-Geçtiğimiz yıl, nasıl on binler olarak Kirazlı’da bir araya geldiysek, bu kez de Kazdağları için direnmeliydik. Yaşam ve temiz su içme hakkına, toprağına, geleceğine sahip çıkan Çanakkale halkının yanında olmalıydık.
Çünkü Bayramiç ve Çan Ovası’nın zehirlenmesine asla izin veremeyiz. Biliyoruz ki, Kirazlı’dan çok daha büyük bir alan, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Cengiz Holding’e, Çanakkale’nin geçilmez olduğunu hatırlatmalıydık.
Bu düşünceler ile yollara düştük. Yol boyunca karşılaştığımız engellemeler bizi yıldıramadı. Hep bir ağızdan ‘Kazdağları Hepimizin’ sloganımızı haykırdık. Kararlıydık. İnançlıydık.
O gün Bayramiç’in Hacıbekirler Köyü’nde, o toplantıyı yaptırmayacaktık. Ve tarihe 15 Eylül Salı günü, Kazdağları için birlik ve dayanışma günü olarak geçti. Başta Hacıbekirler Köyü olmak üzere bütün yaşam savunucularının Kuvayi Milliye mücadelesini aratmayan direnişine tanık olduk. Olması gerektiği gibi toplantı yaptırılmadı.
Asıl süreç şimdi başlıyor. Çok daha güçlü olarak mücadele etmek istiyorsak, Halilağa Projesi’nin öncesini de öğrenmeliyiz. Çanakkale halkının, yıllardır sürdürdüğü onurlu direnişi hakkında bilgi sahibi olmalıyız.
Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı ve Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu üyesi Pınar Bilir, Halilağa Projesi’ne dair her şeyi anlattı. Gelin hep birlikte, bu projeye dur demek, Kazdağları’na sahip çıkmak için sevgili Pınar Bilir’in açıklamalarına kulak verelim.
Yıllardır Süren Mücadele…
Çanakkale’de, 2011-2012 yılları metalik madencilik projeleri mücadelesi ile geçen yıllar olmuştur. Truva Bakır A.Ş. Muratlar, Halilağa-Hacıbekirler arasında sondajla maden arama, Doğu Biga Madencilik Kirazlı’da sondajla maden arama, o dönem Chesser Maden Ltd.Şti (şimdi Tümad tarafından işletilen) tarafından Lapseki Şahinli ve Kocabaşlar Köyü’nde sondajla maden arama başvuru dosyaları için ÇED Gerekli Değildir kararlarına karşı davalar açılmıştır.
Halk Sağlığı Önceliğimizdir..
Halilağa Projesi, Çed Gerekli Değildir kararının iptal edildiği projelerden biri olmuştur. Bizler de 15 Eylül 2020 Salı günü projeyi devralan şirket olan Cengiz Holding’in Hacıbekirler Köyü’nde yapılacağı ilan edilen ÇED Halkı Bilgilendirme Toplantısı’na katılmak için Çanakkale, Çan, Bayramiç ve Edremit’ten yola çıktık.
Her bir yol güzergâhında en az 5 GBT sorgusundan geçerek köye vardık. Elbette orada da sunumun yapılacağı alana Covid-19 tedbirleri kapsamında almak istemediler.
ÇED Halkı Bilgilendirme Toplantısı ilanından sonra Tabipler Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, İda Dayanışma Derneği, Kazdağları Doğal Varlıkları Koruma Derneği ve bireysel olarak bizler de bu toplantının “halk sağlığı” açısından tehlike arz ettiğini ve ertelenmesini talep etmiştik.
Taleplerimiz dikkate alınmadı. Toplantının yapıldığı alanda da Covid-19 nedeniyle alınmış bir tedbir varmış gibi görünmüyordu. Maske dağıtımı dışında. Bunun dışında görevli memurların ve şirket görevlilerinin herhangi bir sosyal mesafe kuralına uyduğunu söylemek imkânsız.
Bu projeye neden karşıyız? ÇED ön raporu bize ne anlatıyor?..
Elbette çok fazla bilinmezlikle dolu 180 sayfalık bir ön raporu okuyarak toplantıya katılacaktık. Ancak bu raporda su tüketiminin nasıl olacağı, hava modellemeleri, flora ve fauna açısından raporlamalar yer almamaktaydı. Nihai ÇED raporuna atıf yapmaktaydı. Ancak rapor özü itibariyle temiz su kaynaklarından su ihtiyacını karşılacayacağı ve şahıs arazilerini kapsayacağı bir gerçekti.
Halkın Bu Projeye Onay Vermesi İmkânsız
Üstelik ruhsat alanı 5.166 ha. 603 ha. alan için ÇED halkı bilgilendirme toplantısı düzenleyeceklerdi. 603 ha. alan için 90 milyon ton cevherli kayaç çıkarılacağı ve ağır metallerinde içinde yer alacağı tonlarca balçığın 220 ha. alanda atık olarak depolanacağı anlaşılıyordu. Bayramiç ve Çan su havzalarında bulunan böyle bir projeye halkın onay vermesi imkânsızdı.
Şirketler alana indiklerinde ısrarla yöre halkının sorunlarına çözüm getireceklerini belirtiyorlar. Bu şirkette yöredeki su sıkıntısına çare bulacağını, tıpkı diğerleri gibi istihdam sorununu çözeceğini vadediyordu.
Yaptıkları çalışmalarda yöredeki köylerin içme suyu kaynaklarını yetersiz bulmuşlar. Ancak bunun sebeplerini araştırmamışlar. Araştırmış olsalar sondaj çalışmalarıyla birlikte bu sorunun kaynağı olduklarını fark edebilirlerdi.
360 gün 7/24 saat 3 vardiya sistemiyle çalışacak bir madenden bahsediliyor. Bizler burada köy falan kalmaz dediğimiz de; olur mu hiç biz sadece 603 hektar alanda çalışacağız diyorlar.
Projeye en uzak köy Halilağa Köyü ve sadece 4 km uzaklıkta, Hacıbekirler 0,73 km, Muratlar 1,74 km uzaklıktadır. 7/24 saat vardiya sistemiyle çalışan bir işletmede bu köylerde yaşayan halkın orada yaşamlarını sürdürmesi mümkün değil. Gürültü, tozlanma yaşam alanından zorunlu göç etmek için yeterli. Ayrıca Kazdağları’nın ekosistemine yüklenmeye çalışan bu yükleri kaldıracak gücü kalmamıştır.
Çanakkale Halkı Toplantıyı Yaptırmadı..
ÇED Halkı Bilgilendirme Toplantısının ertelenmesi ve fiziki şartlar göz önüne alınarak yapılamayacağı o gün avukatımız tarafından gerekçeleriyle okunmuştur. Cümlesinin bitimini beklemeden sunuma geçmeye çalışan şirketi halk protesto etmiştir. Toplantı yapılamamıştır. Toplantının bu şartlarda yapılamayacağı da orada anons edilmiştir.
O gün çıkan kargaşanın sebebi yapılmayan toplantının tutanağının “toplantı sonlandırılmıştır” şeklinde yazılmış olması ve tutanağın saklanmaya çalışılmasıdır. Sonrasında avukatlar tutanağı “Yapılmamıştır” şeklinde düzenlemiş ve tüm katılımcıların imzasına açmıştır.
Mücadelemiz devam ediyor, edecek. Ta ki Kazdağları ekosistemi rahat bir nefes alana dek!
Süreç burada bitmedi tabi. Şimdi bölgede çalışmalarına devam edecektir. Şirket, halkın direniş gücünü kırmaya çalışacaktır. ÇED ile ilgili elbette hukuki süreç zamanı geldiğinde başlayacaktır. Bizler de süreci takip edeceğiz.
Şimdi hem Kirazlı’da Alamos Gold ‘un hareketlerini hem de Hacıbekirler’de Truva Bakır Mad. A.Ş.’nin hareketlerini takip ediyoruz. Kirazlı’da ruhsatı bitmiş olan şirketin sahayı boşaltmasını bekliyoruz.
Hacıbekirler’de de halk tarafından istenmediklerinin anlaşıldığını umut ediyoruz. Mücadelemiz devam ediyor, edecek. Ta ki Kazdağları ekosistemi rahat bir nefes alana dek..
Çiğdem Çimen