KUZEYEGEHABER-86 yıl sonra Ayasofya’nın Danıştay kararı ile cami statüsüne çevrilmesi ve ardından ibadete açılması ile birlikte elinde kılıçla cuma hutbesi okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Atatürk’ü hedef alarak “Fatih Sultan Mehmet burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedileni çiğneyen lanete uğrar” sözleri kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirten İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise söylediği gibi Erbaş’ın sözlerini yargıya taşıdı ve suç duyurusunda bulundu.
5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna Muhalefet’e dayanan suç duyurusunda Çıray ayrıca Erbaş’ın Anayasayı da ihlal ettiğini vurguladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına Çıray adına suç duyurusunda bulunan Avukat Murat Ergün’ün açıklamalar kısmında belirttiği hususlar ise şöyle;
”İstanbul’da bulunan tarihi Ayasofya yapısı, müzeye dönüştürülmesine yönelik 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının Danıştay 10. Dairesi tarafından 10.07.2020 tarihli kararla iptal edilmesinin ardından 24.07.2020 tarihinde camii olarak ibadete açılmıştır.
‘ATATÜRK DÜŞMANI BİR TAKIM GRUPLAR…’
Bir süredir ülke gündemini meşgul eden ve Diyanet İşler Başkanlığı görevini yürüten şüphelinin de vakıf olduğu “Ayasofya” odaklı tartışmalarda, Ayasoyfa Camiinin 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müze yapıldığı, Bakanlar Kurulu kararının ise ulu önder Atatürk’ün onayı ile geçerlilik kazandığı vurgulanarak ulu önder Atatürk’ün bu karar ile İstanbul’u fetheden Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahı Fatih Sultan Mehmet’in vakfiyesine aykırı davranıldığı ifade edilmiştir.
Yoğun bir biçimde toplumun her kesiminden yurttaşların dahil olduğu bu tartışmaları fırsat bilen Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı birtakım gruplar ulu önder ATATÜRK hakkında hakarete varan söylemlerde bulunmuşlardır.
Ayasofya camiinin ibadete açıldığı 24.07.2020 tarihinde şüpheli Ali Erbaş tarafından bizzat okunan cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan resmi hutbenin dışına çıkılmış ve “Fatih Sultan Mehmet Han, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bırakmıştır.
Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar!” ifadeleri kullanılmıştır.
‘LANET’ KELİMESİNİN SÖZLÜK ANLAMINI BELİRTTİ!..
Lanet kelimesinin sözlük anlamı Türk Dil Kurumu tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır;
- İsim: Tanrı’nın merhametinden yoksun olma. 2. Sıfat: Kötü, berbat, çok kötü. 3. Ünlem: Bir ilenme sözü.
Şüpheli Ali ERBAŞ, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle kurulan, Mehmet Rifat Börekçi, Ahmet Hamdi Akseki gibi değerli din âlimlerinin mirası Diyanet İşleri Başkanlığı makamını temsil etmektedir. Buna rağmen şüphelinin “lanet” tanımlaması, açıkça isim verilmese bile her Türk yurttaşı tarafından Atatürk hedef alınarak yapılmış kabul edilmektedir.
Zira Kasım 1934’teki kararının altında dönemin Bakanlar Kurulu üyeleri, Başbakan İsmet İnönü ve Cumhurbaşkanı Atatürk’ün imzaları bulunmaktadır. Şüphelinin sözleri toplum vicdanında derin yaralar açmış, aziz Türk Milleti tarafından ebedi önderlerine karşı yapılan saldırı şiddetle reddedilmiştir.
Konuyla ilgili mevzuatı aşağıda sıralarken görülecektir ki, şüpheli sadece 5816 sayılı yasayı ihlal etmemiştir; şüpheli aynı zamanda hem başında bulunduğu kurumun kuruluş kanunu olan 633 sayılı yasayı hem de çok daha vahim olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ihlal etmiştir.
5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun
Madde 1- Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Madde 3- Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Kanun Numarası: 2709
BAŞLANGIÇ
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda…
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 136 – Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN..
Kanun Numarası: 633
Kabul Tarihi: 22/6/1965
Görev:
Madde 1 –
İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek üzere; Cumhurbaşkanlığına bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. (3) (Ek fıkra: 12/7/2013-6495/4 md.) Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığın izin verdiği vakıf, kurum ve kuruluşlar dışında, diğer kurum ve kuruluşlar ile özel ve tüzel kişiler tarafından “Diyanet” kelimesi isim, unvan ve marka olarak kullanılamaz
Başkan:
Madde 3 –
Başkanlığın en üst amiri olan Diyanet İşleri Başkanı, Başkanlığı temsil eder. Başkan din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri alır. Bu amaçla; kaynakların etkin kullanımını sağlar, hizmetlerin düzenlenmesi, yürütülmesi, koordinasyonu ve denetlenmesi görevlerini yerine getirir; strateji, hedef ve performans kriterlerini belirleyip uygulanmasını temin eder; din hizmetleri ile ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapar. Başkan, Başkanlığın görev alanına giren konularda meydana gelen gelişmelere ve ihtiyaçlara göre birimlere görev verir
Yöneticilerin sorumlulukları ve yetki devri:
Madde 15 –
Başkanlık teşkilatının her kademedeki yöneticileri, görevlerini mevzuata, stratejik plan ve programlara, performans ölçütlerine ve hizmet kalite standartlarına uygun olarak yürütmekten üst kademelere karşı sorumludur.
Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda, laiklik ilkesine bağlı olarak, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalıp milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek ve din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri almakla görevli olan şüphelinin bir Cuma hutbesinde “Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” sözünü kullanması “görevlerini mevzuata uygun olarak yürütmek” yükümlülüğü ile bağdaşır mı?
Aziz Türk milletinin kahir ekseriyetinin kabul ettiği üzere, bugün Ayasofya üzerinde haç değil, yanlarında minare varsa, Fatih’in fethettiği İstanbul’a İngiliz pasaportu olmadan girebiliyor ve “bizim” diyebiliyorsak bunu Kurtuluş Savaşımızın aziz ve eşsiz komutanı ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve kahraman silah arkadaşlarına borçluyuz. 24.07.2020 tarihli Cuma hutbesinde bu kahraman şehit ve gazilerimizin aziz ruhlarına dua etmek yerine lanet okuyan şüphelinin eylemi açıkça suç teşkil etmektedir.
5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un 3 numaralı fıkrası uyarınca şüphelinin eylemi hakkında Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılması gerektiği halde aradan geçen 3 gün içinde herhangi bir soruşturma açılmamış olması sebebiyle iş bu suç duyurusunda bulunma zaruretimiz doğmuştur.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek gerekçelerle, gerekli soruşturmanın yapılarak eylemine uyan ceza ile tecziyesi için şüpheli hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini müvekkilim adına saygılarımla arz ve talep ederim..