Sevgili Aliağa’ lılar bildiğiniz gibi bir süredir siyasetten uzaktım. Aslında uzak kalmaya da niyetim vardı. Ama bakıyorum da son günlerde maalesef Aliağa’mız da bir sürü olumsuzluğa rağmen mevcut siyasi partilerde hiçbir faaliyet yok.
Herkes kabuğuna çekilmiş koltuklarının keyfini sürüyor. Seçim zamanı geldiğimizde vatandaşın kapısını aşındırıyorlar.
Daha önce bildiğiniz gibi belediyeden 250 kişiye varan işçi çıkarılmıştı. O zamanlar Demokrasi Meydanında eylem yapan işçi arkadaşlara destek ziyaretinden başka bir şey yapılmadı.
Daha sonralarında bildiğim kadarıyla 60-70 kişi Büyükşehir bünyesine alındı. Alınan bu kişiler nasıl tespit edildi, kıstas neydi bilen var mı içinizde?
Bildiğim kadarıyla da işten çıkarılan bu arkadaşların büyük bir kısmının da paraları ödenmedi. Defalarca meclis toplantılarına işten çıkarılan bu arkadaşların paralarının ödenmesi için kredi yetkisi istendi. Şimdi soruyorum sorumlu kişilere, madem paranız yoktu neden çıkardınız o işçileri?
Çaltılıdere’ de, Bozköy’ de, Samurlu’ da hatta ilçemizin içinde bulunan arsa, tarla ve taşınmazların satışından elde etiğiniz milyonlarca lirayı nereye harcadınız?
Üstüne üstlük Ağapark’ı da 10 milyon gibi bir rakama kiraya verdiniz? Bütün bu gelirlerden sonra 250 milyon gibi bir borçtan bahsediliyor.
Yoksa Antalya’ dan getirdiğiniz danışmanlar sizi yanlış mı yönlendiriyor? Aliağa’ da hiç mi adam kalmadı kafası çalışan hiç kimse yok mu da dışarıdan ithal danışman getiriyorsunuz. Fütursuzca harcadığınız o milyonlarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.
Ya bütün bunlar yaşanırken meclis ne yapıyor? Sadece toplantıdan toplantıya el kaldırıyor ya evet ya hayır diyor. Bütün bu olumsuzluklarda sadece şu anda iktidarda olan belediye başkan ve meclis üyelerinin vebali yok. Yapılan seçimlerde karşısına çıkan rakip partinin daha fazla vebali var.
Aliağa’ yı 5 yıl yönetecek kadroyu Aliağa da değil de Ankara’ da hatta İzmir’ de üç beş kişiyle hazırlayıp Aliağa’ lıların önüne getirip dikta ederseniz vatandaşta size işte böyle ders verir. Sonra da seçtirdiğiniz ittifak yaptığınız partinin meclis üyesi bir gecede tamamen duygusal olarak saf değiştirir ve bir anda meclis matematiği değişir.
Sonrada sadece meclis toplantılarda konuşmaktan öteye gidemezsiniz. Son meclis toplantısında ki gibi 1. Derece sit alanı olan yerlere liman ruhsatı verilir.
Şu anda liman ruhsatı verilen yerler zamanında Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından Petkim koruma alanı adı altında vatandaştan metresi 5 kuruş 10 kuruş bedelle metazori olarak istimlak edilerek alındı. Şimdi ne oldu devlet eliyle rantiyecilere peşkeş çekiliyor.
Buradan sesleniyorum; işinin ehli bu işlerin ehli avukatlara bütün o yerlerin sahiplerini açın davayı vatandaştan da kendinize de faydanız olsun.
Ayrıca Memport Limanının olduğu yerlerin 20 santimetre altından tarih fışkırıyor. Ne oldu sit kanunu? Ne oldu sit alanı?
Aliağa’ yı Aliağa’lı olmayanlar yönetirse sonuçları da bu olur. Çünkü Aliağa’ nın kıymetini Aliağa’ lı olan bilir..