KUZEYEGEHABER-Yeni normalleşme takviminin geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmasıyla birlikte bugünden itibaren Türkiye’de birçok kısıtlama kaldırıldı.
Normalleşme kararları doğrultusunda şehirlerarası seyahat sınırlamasının kaldırılarak; restoran, kafe, pastane, kıraathane, çay bahçeleri, dernek lokali, yüzme havuzu, kaplıca türü işletmelerde belirlenen kurallar dahilinde saat 22.00’ye kadar hizmet vermeye başlayacak.
Ayrıca idari izinde bulunan, esnek çalışma sistemine dahil olan kamu personeli de bugün itibarıyla normal mesaiye başlayacak. 65 yaş üstü ve 18 yaş altındaki kişilerin sokağa çıkma yasağı yeni kurallarla birlikte devam etmesi gibi alınan kararlar bugün itibaren uygulanmaya başladı.
ÖNÜMÜZDE BİR TEHLİKE VAR!
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Op. Dr. Fatih Sürenkök yeni normalleşme sürecine dair gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Alınan kararlarla birlikte kısıtlamaların kaldırılmasının erken olduğunun altını çizen Op. Dr. Sürenkök, “Normalleşme süreci Avrupa ile birlikte beklenen bir olaydı. Ancak bu kadar hızlı olmalı mı dersek hekim kimliği ile bakınca bizlere biraz erken geliyor.
Alışveriş merkezleri geçtiğimiz haftalarda açıldı. İlginç bir şekilde plajlar kapalı. Vatandaşlar yaz dönemi itibariyle sayfiye ya da deniz kenarlarına gidecekler. Sosyal yaşamda doğal olarak sürecek ve temas kaçınılmaz olacak. Toplumumuzun ciddi bir kısmı virüsle karşılaşmamıştır.
Önümüzdeki aylarda virüsle karşılaşan insanların ihtimali artacak. Mikrobiyoloji uzmanların söylediği bir şey var. Korona virüsün vücuda girdiği zaman hastalık yapma beceresi azaldı. Virüse 2 ay önce yakalanan birisi daha ağır geçirirken, şu an karşılaşan bir kişi bu anlamda daha şanslı. Virüsünde gücü azalmış durumda.
İkincisi buluşması hızının da azaldığı da açıklandı. Ama yine de önümüzde bir tehlike var. Toplumun yavaş yavaş yeni normal dediğimiz sürece dönüşü virüsü tekrar küçük dalgalar halinde etkisini göstereceğini düşünüyoruz. Tedbirlerin düzenli ve fazlalaştırması doğru olacaktır.” açıklamasında bulundu.
‘BİLİMSEL AÇIDAN NORMAL DEĞİL’
Op. Dr. Fatih Sürenkök ikinci ve üçüncü dalgaların geleceğini söyleyerek, “Şuan da halkımız sağlığından öte bu yasakları düşünmektedir. Bir an önce normalleşelim algısı var. Bir deprem olsa deprem sonrası yıkıntıları görebilirsiniz. Fiziki olarak sıkıntılarınızı anlayabilirsiniz. Ancak burada ailenizden birisi bu virüse yakalanmadığı sürece bu hastalığı bilmiyoruz.
Hayatımızın hiçbir döneminde yaşamadığımız kadar izole ve sıkıştırılmış olarak yaşamaya başladık. Toplumun bir an önce normalleşme isteğini bilimsel açıdan değerlendirirsek normal değil. İkinci ve üçüncü dalgaların geleceğini düşünüyorum.” dedi.
‘EKONOMİK KAYIPLAR OLACAK’
Hükümetin bu süreci normalleştirerek olağanlaştıracağını belirten Sürenkök, “ AKP üretim kıskacında kaldı. Küçük ya da orta ölçekli işletmelere destek veremedikleri için onların açılması gerekiyor ki üstlerinden yük kalksın. Turizm sektörünü açmaları gerekiyor ki açmazlarsa büyük ekonomik kayıplar olacak.
Şu an da hükümet bir yandan salgın ve diğer yandan kendi ekonomik sıkıntılarını düşünerek diğer Avrupa ülkelerini de örnek göstererek onların yaptıklarını bizlerde burada yapıyoruz algısıyla rahatlık içerisine girdiler. İyi yani 20 yaş altı ve 65 yaş üstü kişiler evde kalacaklar. Nüfusun yüzde 40 dışarıda değil.
Ama şuan alınan önlemlerin dalgaların gerçekleşmesine engel olamayacaktır. Virüsün etkisi azalmış olacak, hatta Bakanlığın bu konudaki açıklamaları da bırakacaktır. AKP hükümetinin tarzı olarak bu durumu da normalleştirerek olağanlaştıracaklardır.” dedi
Son olarak virüs salgınında ön safhada yer alan sağlık çalışanlarının testlerinin yapılmasına bir kez daha değinen Sürenkök, “Yaşadığımız ülkede, kentte daha şeffaf bilgilere sahip olmak istiyoruz. İzmir’de yaşayan biri olarak vaka sayısını bilmek istiyorum.
Bu süreçte topluma hizmet verecek insanların kontrollerinin periyodik olarak yapılması gerekiyor. Özellikle sağlık çalışanlarına 5 günde bir test yapılmasını konusunda ısrar etmiştik.
Şimdi futbolculara reva gördüler onlara yapılacak. Artık sağlık çalışanları içinde önemli tedbirleri almamız lazım. Sağlık çalışanları alkış değil, ilgi, moral ve ekonomik destek bekliyor..”
