PROXİMA B, DÜNYA’YA EN FAZLA BENZEYEN GEZEGEN OLABİLİR!

KUZEYEGEHABER-Dünya’dan 4.2 ışık yılı uzaklıkta bir yıldız olan Proxima Centauri, Güneş’in sadece yüzde 12’si kadar bir kütleye sahip.

Cenevre Üniversitesi’nden (UNIGE) araştırmacılar da dahil olmak üzere uluslararası bir bilim ekibi, son çalışmaları ile Proxima Centauri’nin etrafındaki Proxima Centauri b adlı gezegenin varlığını doğruladı.

Şili’deki Very Large Telescope’a monte edilen ESPRESSO adında bir spektrograf yardımıyla gözlemlenen gezegen, ilk kez Ağustos 2016’da Avrupa Güney Gözlemevi tarafından keşfedilmişti.

Proxima B’nin yaşamı destekleme potansiyelini inceleyen araştırmacılar, gezegenin muhtemelen Güneş Sistemi’ne en yakın hayat barındıran yer olabileceğini ileri sürmüşlerdi.

Proxima Centauri’nin yörüngesindeki Proxima B, Dünya’ya en fazla benzeyen gezegen olabilir.

UNIGE Fen Fakültesi Astronomi Bölümü’nden Prof. Francesco Pepe, “Son 17 yılda yüzlerce öte gezegeni keşfeden HARPS spektrografının performansından çok memnunduk.

ESPRESSO’nun daha da iyi ölçümler gerçekleştirmesi, bizim için çok önemli. Yaptığımız keşif, 10 yıl süren bir ekip çalışmasının sonucu” dedi.

Dünya’ya kıyasla yıldızına yaklaşık 20 kat daha yakın olan Proxima b’nin yaşanabilir bir gezegen olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Proxima B, biyobelirteç araştırması için ideal bir aday olmasına rağmen, bilim insanlarının yüzeyde yaşam olduğuna dair sağlam öngörülerde bulunabilmesi için daha pek çok araştırma yapılması gerekiyor.

Bununla birlikte araştırmacılar, gezegenin uzak gelecekte robotik keşif araçlarınca incelebileceğini umuyor. Ana yıldızı bir kırmızı cüce olan Proxima b, adeta X ışınları ile dövülüyor. Gezegeni bu ölümcül ışınlardan koruyan bir atmosferin olup olmadığı ise büyük bir muamma.

UNIGE Astronomi Bölümü’nden araştırmacı Christophe Lovis, “Eğer burada atmosfer varsa, oksijen gibi yaşamın gelişimini destekleyen kimyasal elementler içeriyor mu?

Yaşam varsa, ne zamandır var? Bütün bu soruları, Proxima b tarafından yayılan ışığı tespit etmek için özel olarak üreteceğimiz RISTRETTO spektrometresi ve Avrupa Güney Gözlemevi’nin (ESO) Şili’de inşa edeceği The Extremely Large Telescope (ELT) gibi enstrümanların yardımıyla cevaplamayı umuyoruz” dedi..

Kaynak-Webtekno