“Umutlarımızı yeşertmek gerekiyor.
Hayata umutla bakışı yakalayıp, onu hiç bırakmadan sımsıkı sarılmamız ve umutlarımızın yemyeşil kalması için devamlı hayata karşı sevgimizle beslenmemiz şart.
Umut bizim aşımız…
Umut bizim hayat kaynağımız…
Son günlerde bazı öneriler alıyoruz: Meclis önünde eylem yapalım, Beştepe’ye yürüyelim, miting düzenleyelim…
“Çok sessiz kaldık, neden sesiniz çıkmıyor?” gibi serzenişlerde bulunan arkadaşların önerilerine bakıp düşünüyoruz.
“Biz farklı bir yerde mi mücadele veriyoruz?”
Yasaklar var, Meclis kapalı, şehirlerarası geçiş yasak… Korona virüse karşı insanların yanyana gelmemesi gerekiyorken bu önerileri sunan ve bize kızan arkadaşlardan, ne konumda olduğumuzu düşünmelerini istiyoruz.
Eleştiri yapılır, haklılardır haksızlardır, ama bizim de insan olduğumuzu ve her şeyden fedakarlık yaparak toplumun önünde olmanın zorluklarını yaşadığımızı bilmeleri gerekir…
Kendini bilmez, egosu tavan yapmış olanların tek yaptıkları, ne yazık ki “EYT için mücadele ediyoruz” diyerek varları yokları eleştirmek…
“Ben, ben, ben” diyerek, mücadelenin sadece evinden oturup yazdığı sosyal medyada karalama, sindirme mesajları yazmak olduğunu sanmak…
Hayatta iki insanı yanyana getirmeyi başaramayanların sosyal medyada kendilerini koydukları yeri gördükçe ne kadar kendimize kahretsek de mücadelenin esasını unutmuyoruz.
Yokluk içinde olup da ulaşamadığımız insanların çaresizliğini düşünerek onları görmezden geliyor, duymamak için görmemek için gayret ediyoruz.
Hak mücadelemizde bizler her şeyimizden ödün vererek davayı buraya kadar getirdik, sosyal medya ve kurumsal bir yapıyı hayata geçirebilmek için gayret ettiğimiz derneklerde biz kalıcı değiliz ve bizden sonra da mücadelenin doğru bir şekilde devam etmesi için bir yol izliyoruz.
Biz mücadele içinde bir gün yorulacağız ve bizden sonraki mücadele arkadaşlarımıza bayrağı devredeceğiz, ama bu zamana kadar da bizi kullanmak, basamak yapmak isteyenlere de izin vermedik, vermeyeceğiz.
Beğeni manyağı olmuş, like için sayı tutan, kendilerini Kaf dağında görenler unutmasınlar, bu dava kişisel olmaktan çıkmış, topluma mal olmuştur.
Bunu başaranlar da kesinlikle derneklerde fedakarca mücadele eden dava arkadaşlarımızdır. EYT onların sayesinde buralara gelmiştir. Mücadelenin içinde kısa bir süre kalıp kendilerini Kaf dağında görenler ne yazık ki hak ettikleri yere geri gitmişlerdir.
Neden mi?
Mücadele edeni ve hak edeni toplumumuz iyi irdeler de ondan…
Bizler bayrağı devraldık ve buraya kadar taşıdık. Bizden sonra mücadeleye devam edecek arkadaşlara devrettiğimizde de her zaman onların yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Haklı davamızda mücadelenin yanında olan arkadaşlarımızın her geçen gün değerini daha iyi anlıyoruz. 22 dernek 41 il temsilciliğimizle mücadeleye devam ediyoruz.
Yaşasın EYT kardeşliğimiz!..”
Alper Özüpak-EYT İl Temsilcileri Koordinatörü