KUZEYEGEHABER-19 yıldızlar arası asteroidin Güneş Sistemi tarafından yutulduğu tespit edildi. Böylece bilim insanları asteroid gözlemlemek için uzaklara bakmak zorunda kalmayacak. Bu asteroidlerin 4 milyar yıl kadar önce Güneş Sistemi tarafından yutulduğu düşünülüyor.
Uluslararası bir gökbilimciler ekibi, kararsız bir yörüngeye sahip oldukları için hem kuyruklu yıldız hem de asteroid özellikleri gösteren centaur’lar (mitolojideki yarı at yarı insan yaratıklar) üzerine bir araştırma yürüttü. Araştırma neticesinde, bu centaur’ların 19’unun Güneş Sistemi tarafından yutulduğu tespit edildi.
Kaʻepaokaʻawela adı verilen centaur’lardan bir tanesi, Jüpiter’inkine oldukça benzer ama ters yönde bir yörüngeye sahipti. Bu, Güneş Sistemi’nin yasalarına aykırı çünkü sistemimizde her cisim aynı yöne doğru dönüyor. Gökbilimciler bunun nedenini anlayabilmek için Kaʻepaokaʻawela’nın kökenini tespit edecek bir simülasyon gerçekleştirdi.
4,5 milyar yıllık asteroid..
Simülasyonlar, Kaʻepaokaʻawela’nın 4,5 milyar yıl önce yıldızlararası uzayda ortaya çıktığını gösterdi. Aynı tekniği kullanan gökbilimciler, Güneş Sistemi’ne yıldızlararası uzaydan gelmiş olabilecek 18 başka asteroid daha keşfettiler.
Bilim insanlarına göre bu gök cisimleri Güneş Sistemi tarafından ‘gençlik’ döneminde yutuldu. Yani yaklaşık 4 milyar yıl önce, evrende her şey birbirine daha yakınken, asteroidler Güneş’in çekim gücü tarafından yakalandı.
Bu durum, sistemimizin diğer yıldızlararası ziyaretçileri arasında yer alan 2I/Borisov ve Oumuamua gibi kuyruklu yıldızların neden burada kalmadığını da açıklıyor. Evrenimiz genişledi ve bu gök cisimleri Güneş’in çekim gücüne kapılmadı.
Bilim insanları bu keşfin önemli olduğunu düşünüyor çünkü şimdiye kadar gökbilimciler yıldızlararası nesneleri gözlemlemek için uzak güneş sistemlerine gözlerini dikmek zorunda kalıyorlardı. Bu sayede, Güneş Sistemi kaynaklı asteroidlerle yıldızlararası kökenli asteroidler arasındaki fiziksel ve kimyasal farklılıkları araştırmak kolaylaşacak.
Bunun yanı sıra yıldızlararası cisimlerin bizim sistemimizin kimyasal yapısını nasıl zenginleştirdiğine ve onun evrimine nasıl katkı sunduğuna ilişkin de ipuçları elde edilmiş olacak..
Kaynak-Webtekno