Günümüz dünyasında, “demokrasi, farklı inançlara özgürlük tanıyan ve
HUKUK DEVLETİ değerleriyle yönetilen” ülkelerde;
siyasetçilerin bu temel değerlere ve onlara bu yetkiyi veren
VATANDAŞINA saygılı ve HESAP VEREBİLİR olması doğal olandır.
Doğal olmayan ise, siyasi iktidara geldikten sonra DEVLET’i “şahsi
şirketi” gibi yönetmek ve HUKUK değerlerini tanımamak, “hizmetkarı
olmayı” vaat ettiği vatandaşlarına “EFENDİ” olmaktır!
Ülkemizde durum nedir?
Bunu sizlerin takdirine bırakıyorum.
Ama, merak ettim, gazete kupür arşivimi taradım ve bazı ülkelerdeki
siyasetçilerden birkaç örnek çıkardım.
İşte, ilginç örnekler;
Fransa Senatosu’nda oylanarak kabul edilen yasaya göre; artık
Cumhurbaşkanı kendi keyfine göre hareket edemeyecek! Asli görevine
aykırı davrandığı zaman Meclis ve Senato’nun kararı ile görevden
alınabilecek! ( 23 Ekim 2014) İşte, “güçler ayrılığı” böyle bir denetim ve
fren görevi görüyor!
ABD’nin Seattle eyaletinde bir yargıç, Başkan Trump’ın 7 ülkeye
getirdiği seyahat yasaklarını geçici olarak durdurdu! ( 5 Şubat 2017 )
·Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, Sydney limanından teknesiyle
açıldı ve can yeleği kullanmadığı için Denizcilik Kurumu başbakana 250
dolar para cezası kesti! ( 2 Ocak 2018 )
·Başbakanlık konutuna devlet fonlarıyla dışarıdan 100 bin dolarlık
yemek siparişi veren İsrail Başbakanı’nın eşi Bayan Netanyahu hakim
karşısına çıktı. ( 9 Ekim 2018 )
·Uzun süredir ekonomik kriz yaşanan Lübnan’da 1 milyon vatandaş
protestolar yaptı. Hükümet, yeni tasarruf önlemlerini açıkladı; bakan ve
vekil maaşları yarı yarıya düşürüldü. ( 22 Ekim 2019 )
·Japonya Adalet Bakanı, seçim kampanyasında görev alanlara 15 bin
yen yerine 30 bin yen ödediği için yolsuzlukla suçlandı ve görevinden
istifa etti.. ( 1 Kasım 2019 )
·Meksika Başbakanı Obrador, “halk yoksulluk içindeyken lüks uçağa
binemem” dedi ve uçağı satışa çıkardı. ( 14 kasım 2018 )
·ABD Başkanı Trump’un oyuncak ayısı çıktı. ( 14 Kasım 2018)
·Vakfın parasını seçim kampanyasında harcadığı iddiasıyla başkan
Trump ve üç çocuğu için dava açıldı. Avukatı; “Başkan bu ithamla
yargılanamaz” dedi. Yargıç; “Kimse yasalardan üstün değil” diye
yanıtladı!..( 25 Kasım 2018 )
·Azil soruşturmasında, Yargıç’tan başkan Trump’a tokat gibi yanıt;
“Başkanlar kral değildir, adamları da ifade verecekler.” ( 27 Kasım
2019 )
·Hükümetin tarım politikalarını protesto eden 10 binin üzerinde Alman
çiftçisi, traktörlerle Berlin’in merkezine girdi! ( 27 Kasım 2019 )
·Avustralya’da iki aydır devam eden orman yangınlarından etkilenen
Cobargo bölgesini ziyaret eden başbakan Morrison’u afetzedeler
küfürlerle uğurladılar! ( 4 Ocak 2020)
·Bulgaristan’da Pernik kentindeki Studenya Barajı’nın kuruması üzerine
Çevre ve Su Bakanı hakkında soruşturma açıldı. Bakan istifa etti ve
gözaltına alındı. Gerekçe; su kullanımı sanayiye yasaklandığı halde göz
yumması. ( 12 Ocak 2020)
Şimdi, akıl ve insafla bir düşünelim;
Bu olaylar Türkiye’de olabilir miydi?
Olabilseydi, sonuçları ne olurdu?
Hani bir atasözü vardır; “Allah, dağına göre kar verir” derler ya, bu
çerçevede bir örnek de bizden verelim;
·Gaziantep’te belediye başkanlığını yeniden kazanan Fatma Şahin için
belediye önünde düzenlenen karşılama töreninde bir kadın boylu
boyunca yere yattı ve Şahin’in üzerinden geçmesini istedi!.. ( 3 Nisan
2019 )
Yorum mu?
Gerek var mı dersiniz?
Arif olan anlar!..