Gerçekten “demokratik bir Hukuk Devleti’nde” siyasi iktidar, yaptığı işlerden SORUMLUDUR ve HESAP VERMEKLE yükümlüdür. Siyasi iktidardan hesap soracak ilk kurum, TBMM-Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.
Ancak, Meclis’te “parmak çokluğu” siyasi iktidarda olunca hesap sorulamaz! Siyasi iktidarın “İDARİ” işlerinin denetim yeri DANIŞTAY’dır. Siyasi iktidarın “MALİ” işlerinin yeri ise “SAYIŞTAY” dır…
Bu iki kurumun hiçbir “siyasi baskı” görmeden denetim görevlerini yapmaları gerekir.
Bu görevlerini olarak yapıyorlar mı? İnşallah yapıyorlardır!.. “HUKUKA UYGUN” Somut bir örnek; AKP iktidarı “duble yollar” yapma iddiasıyla geldi. Yaptılar da…
Karayolu ulaşımında büyük rahatlamalar yaşadık. bu yollarda sürekli gidip gelenler tanıktır ki, duble yollarda “bakım ve onarım” hiç eksik olmuyor!..
ANCAK; Bu arada, sık sık da, yeni yapılan yollardaki çökme olaylarına tanık oluyoruz! İnsan belleği unutkandır ama arşiv unutmaz! İşte yıllar itibariyle çöken yollarla ilgili örnekler; Çöktü kaldı!..
Yaklaşık 3 ay önce açılan, İzmit-Adapazarı arasındaki duble yolun Uzuntarla mevkiinde 10 gün önce “eksik malzeme” nedeniyle çökmesinden bu yana hiçbir onarım yapılmadı. ( 13. Şubat 2010 ) Otoyol kağıt gibi yırtıldı…
Ordu’dan başlayan Karadeniz-Akdeniz otoyolunun Ulubey ilçesinde yaklaşık 1 kilometrelik bölümünde toprak kayması nedeniyle derin yarıklar oluştu. ( 24 Eylül 2011 )
Karadeniz sahil yolunda çökme… Denize dolgu yöntemiyle yapılması ve yer seçimi büyük tartışma yaratan Karadeniz Sahil Yolu yine dalgaların kurbanı oldu. ( 1 Şubat 2012 )
Duble yola bak!..Karabük’te, heyelanla gelen toprak düzgün yapılmayan asfaltın adlına doldu. Duble yolun bir şeridi yaklaşık 1.5 metre yükseldi. Asfalt kağıt gibi yırtıldı. ( 15 Kasım 2012 )
Duble yollar birer birer çöküyor!..Son 10 günde Manisa, Marmaris, Çanakkale ve Mardin’de duble yollarda çöküntüler oldu. Duble yollarda can güvenliği yok…( 14 Şubat 2013 )
Duble yolda duble maliyet artışı… AKP döneminde 74.7 milyar TL. harcanarak yapılan 19 bin 558 kilometrelik duble yolların yüzde 82.7’sinin birkaç yıl dayanabilen kıs ömürlü kaplamadan oluştuğu ortaya çıktı.
Yolların sürekli yenilenmesi lazım. (Bilgi kaynağı; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan’ın TBMM Bütçe Plan Komisyonunda yaptığı açıklama.) ( 25 Kasım 2014 )
Sakarya-Taraklı’da yol çöktü…Yolda üç ayrı bölgedeki çökmeler her geçen gün biraz daha artıyor. ( 31 Mayıs 2015 ) Beton yollardan bile çalmışlar
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali yıldırım, “beton yollarda bozulmalar olduğunu, nedeninin de kullanılan malzemeden kaynaklandığını” açıkladı. ( 10 Nisan 2016 )
Çöken yoldan skandal çıktı…Ankara’da Büyükesat’ta çöken yolun yeşil alan olarak planlandığı ancak belediye meclisi tarafından rant için imara açıldığı öne sürüldü. ( 17 Haziran 2016) Duble yol açılmadan çöktü
Zonguldak-İstanbul karayolunun 40. Kilometresindeki Ereğli-Bayat Köyü yakınlarında duble yol çalışmasının sonuna gelinirken, karın erimesiyle alttaki toprağın yumuşaması sonucu yolda çökme oluştu. ( 7 Şubat 2017 )
Karayollarının denetim yetkisi kaldırıldı… Artık yol inşaatlarını yapacak şirketler kendi kendilerini denetleyecek!( 23.Eylül 2018) Yapımına 30 milyon lira harcanan yol 1 yılda 3 kez çöktü… Kütahya’nın Emet-Tavşanlı ilçelerini bağlayan yol metrelerce içe çöktü… ( ( 2 Şubat 2019 )
Yeni yapılan yol çöktü… Yapımı üzerinden 1 yıl bile geçmeden Sabuncabeli Tüneli yönündeki yoluda çökmeler meydana geldi. Yola yamalar yapıldı ama yamalar da çöktü! (18.Mart 2019 )
Uşak’taki Bahadır Barağı gövdesinde çatlaklar oluştu… Sular kontrolsüz akmaya başladı. Yakındaki köyler boşaltıldı. Baraj etrafında toprak kayması yaşandı…( 22. Şubat 2020 )
30 milyona yapılan yol 1 yılda 5’inci kez çöktü…Kütahya’nın EmetTavşanlı ilçelerini birbirine bağlayan ve 2019’da hizmete açılan yol 5. Kez çöktü…( 6 Mart 20120 )
ŞİMDİ, HER VATANDAŞ DÜŞÜNMELİDİR; Bu yolları yapan firmalar nasıl seçildi? İşinin ehli firmalar mıydı? Bu firmalara, bu yanlış işlerinden dolayı “HESAP SORULDU MU?” Ceza kesildi mi?
Bu işlerden sorumlu olan Bakanlık görevlileri ve BAKAN’dan hesap soruldu mu? Gerçekten “Demokratik bir Hukuk Devleti’nde” bu olaylar olsa, ilgili bakanlar görevde kalabilirler miydi? Hesap sormayan ya da soramayan bir ulus, bu ve benzeri felaketleri her zaman yaşamaya müstehaktır!..
