İslam dininde namaz ibadeti her yerde yapılabilir. Ancak, cemaatin bir
araya geldiği camilerde ibadet daha makbuldür.
Camiler, aynı inanca sahip insanların bir araya geldikleri, birbiriyle
iletişim kurabildikleri mekanlardır.
Öte yandan, camiler “kültürel iletişim” ve “sosyal dayanışma” ortamını
da oluştururlar.
Camiler, “TİCARETHANE” değildir!
Ama kimi camiler, özellikle de belirli bir “din grubunun ya da Vakfın”
camileri, alt katındaki alışveriş merkezleriyle tanınıyor!
Geçen gün, bir sosyal medya iletisinde bir cami ile ilgili bir tabelayı
şaşkınlıkla ve mutlulukla okudum. Diyor ki;
“CAMİMİZDE,
- 7/24 banyo ve lavabo açıktır ve ücretsizdir,
- Her Cumartesi fakir, fukara, sokakta yaşayan kimsesizlere çorba,
çay, simit, elbise ve tıraş imkanı sağlanmaktadır, - Sokakta kalan fakat çalışmak isteyenlere iş bulduklarında 30 gün
barınma imkanı sağlanmaktadır.
Ailesiyle barışmak ve buluşmak isteyenlere yardımcı
olunmaktadır.”
Bu cami nerededir, nasıl bir organizasyondur bilmiyorum. Ama bu
camide verildiği belirtilen “SOSYAL HİZMET” için, bunu düşünen, maddi
manevi destek veren ve uygulayanları içtenlikle kutluyorum.
Gerçek ibadet böyle olmalı.
İnsanlar dine bu tür güzelliklerle daha samimi olarak bağlanırlar.
Bu kültürün tüm ülkemizde yayılmasını diliyorum.
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK OLUR MU?
Din adına ahkam kesen kimi hoca efendilerin üzerinde en çok durdukları
konulardan biri, kız çocuklarının küçük yaşta evlilikleri üzerine! Kimileri,
8-9 yaşındaki kız çocukları ile evlenilebileceğini söylüyorlar!
Allah aşkına, “AKIL, MANTIK ve İNSAF” ile bir düşünün; bu yaşlardaki kız
çocukları ile “AİLE KURULABİLİR Mİ?”
Bu, olsa olsa “CİNSEL BİR AZGINLIK” ve “AHLAKSIZLIK” örneğidir!
Özellikle de bunu “dini bir vecibe” gibi göstermek de bir başka rezalet
olmalı.
Ancak, Anayasasında “LAİK BİR DEVLET” olduğu belirtilen bir ülkede,
küçük yaştaki bir kız çocuğuna cinsel saldırıda bulunan bir kişinin, o kız
çocuğu ile evliliği kabul etmesi halinde ceza almaktan kurtulmasını
sağlayacak bir yasal düzenlemeyi MECLİS’e getirmek hangi aklın, hangi
vicdanın sonucudur? Bu yasaya “evet” oyu vereceklerin kız çocukları ya
da kız torunları yok mu?
Tecavüzcüsü ile evlendirilmek o kız çocuğu için ikinci bir tecavüz değil midir. Farkındamısınız bilmem, birileri hem dinimizi hemde cumhuriyetimizi aynı anda yıkmaya çalışıyorlar!
İmam Hatiplerde bile “DEİST” olmanın arttığı dile getiriliyor! Çünkü, “din
üzerinden beslenen ve hiçbir şey üretmeden asalak yaşayabilen” bir
kısım yoz-yobaz takımı, öne sürdükleri “din dışı” söylemleri ile gençleri
dinden uzaklaştırıyorlar!
Şimdi, “sözde din eğitimi” anaokullarına indirildi!
Kimi sübyanlar, “tuvalet duasını unuttuğu için” altına işiyor, kimileri de
“namahrem” diye halasının elini tutmuyor!
KİMLER ve HANGİ AMAÇLA bu çocukların akılları ile oynuyor?
Dini eğitim, öncelikle anne-babanın görevidir.
Bir başkasının çocuğuna bu tür “kirli bilgileri” sokanlar bu toplumun
geleceği ile oynuyorlar.
Peki; bu rezaleti önlemesi gereken siyasal erk sahipleri ve özellikle
Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor?
Bu ülkeye yazık ediyorlar…