Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019-2020 Eğitim- Öğretim takvimine göre öğrenciler 17 Ocak 2020 Cuma günü karnelerini alarak yarıyıl tatiline girecek.
Uzman Aile Danışmanı ve Klinik Psikolog Bayram Şimşek, yarıyıl tatiline girecek olan çocukların tatillerini nasıl değerlendirmeleri, anne-babaların yoğun bir yarıyıl geçiren çocukların karnelerini nasıl karşılaması ile çocukların nasıl yönlendirilmesi konusunda ailelere önerilerde bulundu.
Karneye verilecek olan tepkinin doğrudan çocuğun kişiliğine verilecek bir tepki olduğunu belirten Şimşek, “Anne-Baba olarak karneye vereceğiniz her söz çok risklidir. Olumsuzluk içeren sözler çocuklarınızın minik yüreklerinde büyük yaralara neden olabilir.
Çocuğunuzun karnesinde göreceğiniz ilk şey güzel notlar olsun ve olumsuz kötü notlarla ilgili yorum yapmayın, çabasını takdir edin. Bu, çocuğunuzun ikinci dönem notlarını düzeltmek için daha çok çaba sarf etmesini sağlar. Çocuğunuz karnesini alıp eve geldiğinde ailesinden bir tepki beklerler ve birçok farklı duyguyla baş başa kalabilirsiniz. Aileler ise beklentileri ve yaşadıkları durum doğrultusunda çocuklara geri bildirimde bulunurlar.
Çocuklar ailelerinden aldıkları bu tepkilere göre özgüven ve kimlik oluşturma süreçlerini yaşarlar. Karne, çocukların sadece okuldaki akademik başarılarını veya başarısızlıklarını somut olarak gösteren bir belge niteliğinde değildir. Aynı zamanda çocukların okuldaki davranışları, zayıf ve güçlü yönleri, sosyal ilişkileri ile ilgili bilgi verme niteliğindedir” dedi.
“KIYASLANMAK OLUMSUZ BENLİK ALGISINA NEDEN OLUR”
Karnenin benlik algısını, çalışma motivasyonunu ve okula karşı olan tutumu önemli ölçüde değiştirdiğini ifade eden Şimşek, “Özellikle ilköğretimin ilk yıllarında karne günü akademik olarak arkadaşlarıyla kıyaslanması çocuklarda olumsuz benlik algısına neden olur.
Karnedeki kötü notlar çocuğun kendisini başarısız, yetersiz hissetmesine sebep olur. Ben başarısızım, ben zaten yapamam, ailemin istediği gibi bir öğrenci olamadım gibi kendiyle ilgili olumsuz inanç geliştirmeleri ve buna ilerleyen yıllarda inanmalarına sebep olur.
“HER ÇOCUĞUN YETENEK VE BECERİLERİ FARKLIDIR”
Karnedeki notların bir sonuç olmadığının altını çizen Şimşek, “Okul yönetimi ve öğretmenleri ile sürekli iletişim halinde olun. Böylece dönem sonunda istemediğiniz bir durum ile karşılaşmanız sürpriz olmayacaktır. Problemler fark edildiğinde önlem almak için çalışmalar yapabilirsiniz.
Bu süreçte pedagog yardımı alarak başarısızlığı önleme çalışmaları da yapabilirsiniz. Her çocuğun yetenek ve becerileri farklıdır. Onların akademik başarısı için verdikleri çabaları destekleyin. Birbirinden farklı ilgi ve yetenekleri olan çocuklardan aynı hedefleri gerçekleştirmesini beklemek ve bu sorumluluğu onlara vermek çocukta yaşanan kaygıyı yükseltecektir. Çocuklarınıza gerçekleştiremeyeceğini düşündüğünüz sorumluluklar vermeyin” dedi.
“AİLE BİREYLERİNİN BİRLİKTE TATİL PLANI YAPMALARI ÖNEMLİDİR”
Yarıyıl tatilinin dinlenme ve bir sonraki döneme en iyi şekilde hazırlanılması açısından önemli bir fırsat olduğunu da sözlerine ekleyen Şimşek, “Tatil demek çocuğun her istediğini yapabilme serbestliği şeklinde olmamalıdır.
Bütün kararlar çocuğa bırakılmamalı, esneklikler gösterilirken çocuğun sorumlulukları dikkate alınmalıdır. Yaşı, ilgisi ve yetenekleri göze alınarak çocuğun istediği programlar sağlanarak gelişimine katkı sağlanmalıdır. Tatil öncesi aile bireylerinin birlikte tatil planı yapmaları önemlidir. Çocuk belirsizlikten uzaklaşmış olacaktır.
Bunu yaparken mutlaka bu sürece çocuk da katılmalı, yönlendirilmeli ve planı benimsemesi sağlanmalıdır. Eksik dersler sınav kaygısı oluşumu olmadan, başarısızlık duygusu verilmeden tamamlanmaya ve destek olmaya çalışılmalıdır. Okulun açılmasına üç dört gün kala ise düzenin sağlanmaya çalışılması ve çocuğun okul düzenine hazır oluş aşamasına geçmesi beklentileri için önemlidir.
Tatilden sonra çocuğunuzun okula hazırlanmasına yardımcı olup ve destekleyin böylelikle ev içinde genel düzenlemelerin yapılması çocuğu rahatlatacaktır” dedi..
