Ana sayfa » Güncel » Mustafa Küpçü-MEHDİ Mİ GELİYOR?

Mustafa Küpçü-MEHDİ Mİ GELİYOR?

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “asker kökenli” danışmanı Adnan Tanrıverdi;
“Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlayacağız” dedi!

Dini konularda en yetkin makam DİYANET İşleri Başkanlığı olmalı.
Diyanet’in 3 yıl kadar önceki web sitesinde diyor ki;

“Yaygın olarak mehdi Yahudi ve Hrıstiyanlıkta var olan inançlardır.
Ancak, mehdi inancı İslam itikadının konuları arasında yoktur. Çünkü,
Hz. Peygamber ile birlikte nübüvvet kapısı kapanmıştır.”

Erol Özışık adlı bir kişi, aynı soruyu “Din İşleri Yüksek Kurulu’na soruyor.
Aldığı yanıt şöyle;

“Kur’an-ı Kerim’de mehdilik kavramıyla ilgili herhangi bir ayet
bulunmamaktadır. İki temel hadis kaynaklarından Buhari ve Müslim’in
Sahih’lerinde de yine açık bir rivayetle karşılaşılmamaktadır.” Ancak,
Tirmizi, İbn Mace ve Ebu Davud’un Sünnetleri ile Ahmed B. Hanbel’in
Müsned’inde Mehdi’nin geleceği, Hz. Peygamber’in soyundan olacağı,
adının Peygamber’in adı ile aynı olacağı ile bazı fizik özelliklerine dair
çeşitli rivayetler bulunmaktadır.

Ramazan Kaan Kurtoğlu adlı kişinin internette “Levent Kalem” adıyla 10
Ekim 2009’da yayınlanan yazısında ise;

“Mesih kavramı Yahudiliğin içine iyice yerleşmiştir. Tarsuslu Kabalacı
Yahudi Pavlus tarafından Hıristiyanlığa monte edilmiştir. () Mehdi, “kayıp 12. İmam” yani ahir zamanda ortaya çıkıp İslam alemini ve insanlığı kurtaracak Mehdi olarak Şii İslam’a girmiştir. () Sünni İslam’da
Mehdi’yi bir inanç esası olarak kabul edenler de reddedenler de vardır.
Mehdi’nin “son savaşta” yeneceği “Deccal” kur’an’da yer almaz. İncil’in
Vahiy kitabının 13. Bölümünde yer alır ve açıkça tarif edilir.”

Kurtoğlu, bir örnek olayla da şunları söylüyor; “Menemen Olayı’nın faili
Derviş Mehmet, kendini Mehdi ilan etmiş, yanında köpeği “kitmir” in de
Mehdiliğin işareti olduğunu söylemişti! (*) Menemen’deki isyan sonrası
idam edilen sanıklardan biri de Menemenli Yahudi Josef Mişon’dur.”

Kurtoğlu, Mehdilik konusunun küresel siyasetle ilintisine de değiniyor;
“ABD, 2020 yılında İslam dünyasının başına bir halife oturtmak istiyor.
Bu hususta CIA’nın Ocak 2006’da yayınladığı rapor ilginç. Halife’nin
“Türk bilinmesi” önemli, ancak bu halife Sabatayist olacak! Halifenin
Türkiye’de yeniden kurulması sadece bazı tarikat ve dini cemaatlerin
değil, “Yeni Dünya Düzeni” kurmak isteyen Evangelist-Yahudi-Kabalist
Ezoterik güçlerin de rüyalarını süslüyor. Halifelik hiçbir dönemde dini
kurum olmamıştır. Siyasi bir kurumdur.”

Nurettin Veren’le 2006 yılında “Aydınlık Kürsü” programında konuşan ve
18 Kasım 2013’de esrarengiz şekilde ölen Aytunç Altındağ; Avrupa’daki
“Moral Re-Armament” adlı derneğin bir şubesi olarak, 1957 yılında
İstanbul’da, Demokrat Parti Milletvekili başkanlığında kurulan “Manevi
Cihazlama Derneği” nin “Üç dinin kardeşliği ve bu üç dinin birlikteliği
üzerine yayınlar yaptığını” 1959 yılında Menderes’e bir manifesto
verdiklerini; İstanbul’u üç dinin merkezi yapacaklarını belirttiklerini ve o
günden sonra “ILIMLI İSLAM” adı altında yayınların başladığını anlatır!
Şimdi bu bilgiler ışığında merak ettiğim şu;

· Sayın Erdoğan, başdanışmanının sözleri üzerine ne düşünüyor?

8 Ağustos 2012 tarihli Sabah gazetesinde yayınlanan haberle ilgili
bir açıklama yaptı mı?

· Eski Milletvekili Mehmet Metiner’in sosyal medyada yayınlanan
açıklamasına bir yanıtı oldu mu?

· Hele; Namifiler tarikatı imamı Cevdet hocanın, sayı Erdoğan’ı “haşa”
peygamber olarak gösterdiği açıklamaya bir tepkisi oldu mu?

Dinimizi doğru kaynaklardan, doğru şekilde öğrenmeliyiz. Din dışı
uyduruk açıklamalar, bu topluma büyük zararlar veriyor. İşte, FETÖ ve
benzeri cemaatlerin topluma verdiği büyük zararı hep birlikte yaşıyoruz!
Yetmez mi çektiğimiz acılar? Yetmez mi toplumun kimi yalanlarla
kandırılması?..

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com