2015 yılı Ocak ayında ABD’de 3 Müslüman genç öldürüldüğünde,
Erdoğan, zamanın ABD Başkanı Obama’ya dedi ki;
“Neredesin Başkan? Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden
sorumluyuz. Tavrımızı ortaya koymak zorundayız. Çünkü halk size
oylarını verirken, ‘Benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi
sağlayacaksın’ diye veriyor.
Eğer siz, bu tür bir olay karşısında sessiz
kalırsanız, dünya size her zaman sessiz kalacaktır.”
Bu sözleri kim söylerse söylesin, ayakta alkışlarım…
Peki, ülkemizde yaşanan cinayetleri düşünürsek, bu sözlerin bu ülkenin
siyasetçileri ve özellikle “Yönetim erkini elinde tutan siyasetçileri”
nezdinde geçerliği var mı?
Bu ülkede, yalnızca 2019 yılının 11 ayı içinde toplam 490 kadın cinayet
kurbanı olmuş! “SORUMLU” değil misiniz?
Çünkü; kadın cinayetlerini tetikleyen ekonomik, sosyal ve psikolojik
nedenleri önleyemiyorsunuz! Okullarda “Din dersi” veriyorsunuz ama
“AHLAK ve CİNSEL EŞİTLİK” dersi veremiyorsunuz! İlkokul çocuklarına
“Din adamı” kılıklı kimi yoz-yobaz takımının “kadını aşağılayan” din dışı
palavralarını önleyemiyorsunuz! Bunların, çocuk yaştaki kız çocuklarıyla
evlenme fetvalarına karşı hiçbir şey yapmıyorsunuz!
Kimi cemaatlerde ve kurslarda giderek yaygınlaşan küçük yaşta kız ya
da erkek çocuklara yönelik tecavüz olaylarına etkin bir ceza yasası
çıkaramıyorsunuz!
· Bu ülkede insanlar TREN KAZALARINDA, TRAFİK KAZALARINDA
yaşamlarını yitiriyor!
İşin ehli olmayan yüklenici ya da taşeron firmalardan ve bunlara bu
işleri veren YÖNETİCİLERDEN hesap soramıyorsunuz! ALTYAPI ve
YÖNETİM yanlışlarını ortaya çıkaramıyorsunuz! “Duble yollar neden
sürekli olarak bakım ve onarıma giriyor? Kim yapıyor bu yolları?” diye
araştırmıyor, hesap soramıyor, cezalandıramıyorsunuz!
· Bu ülkede İŞ KAZALARI denilen “İŞ CİNAYETLERİ” de büyük artış
gösteriyor!
Sorumlularından etkin bir şekilde hesap soramıyor, caydıramıyor,
cezalandıramıyorsunuz! Hep ölenler kabahatli oluyor!
· ÇEVRE CİNAYETLERİ?
Çıkardığınız “Maden Yasası” ile ülkenin dört bucağında dağlarımız delik
deşik, ormanlarımız yok ediliyor! Denizlerimiz, göllerimiz, akarsularımız,
tarım topraklarımız kirletiliyor, hızla yok ediliyor!
Özellikle sanayi kentlerinde “KANSER ve ASTIM” hastalıkları ile ölüyor insanlarımız!
İnsan, ürün ve eşya taşımacılığının yüzde 93’ü karayollarında
gerçekleşiyor. Otoyollar için ormanlara kıyıyor, yol çevresindeki tarım
alanlarını, bağ ve bahçeleri zehirliyor, kurutuyorsunuz! Egzoz gazları ile,
siyanürlü topraklarla ölüyor insanlarımız!
· İNTİHAR OLAYLARI?
“Bu ülkenin vatandaşları neden canına kıyıyor?” diye araştırdınız mı?
“MECLİS ARAŞTIRMASI” için muhalefet önerge verdi reddettiniz!?
İŞSİZLİK de “ecelsiz ölüm” nedeni değil mi? Gencecik insanlar iş
bulamadıkları için, ailesine yük olduğu için, arkadaşlarıyla insanca bir
yaşam olanağı bulamadığı için, bir gönül eşi ile YUVA kuramadığı için,
yuva kurabilmiş olup da önce işini, sonra eşini ve yavrularını yitirdiği için,
kendini ezik ve ailesine yük gördüğü için, RUH DÜNYASI çöktüğü için
kendi canına kıyıyor insanlarımız!
Ülkeyi yönetenlere verilmiş “Anayasal
bir görev” olduğu halde, ülkede istihdamı geliştirecek bir ekonomik yapamadığınız için canına kıyıyor insanlar!
“KORUYUCU HEKİMLİK” anlayışı güdük kaldığı için, SAĞLIK “bir ticari
meta” haline dönüştüğü için, vatandaşları “hasta” değil, “MÜŞTERİ”
olarak gördüğünüz için, hayat pahalılığı altında ezildiği, “sağlıklı ve
dengeli beslenemediği” için hastalanıp ölüyor insanlarımız!
Daha sayılabilecek birçok neden var insan ölümlerine yönelik.
Maksadımız “muhalefet” de değil!
KURBAN olmayalım yeter!…
