KUZEYEGEHABER-Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği İl Dernekleri ve Temsilciliklerinden Sorumlu Koordinatör Alper Özüpak, AKP ve MHP’yi çok net bir şekilde uyardı: “Unutmayın olası seçim, bir yerel seçim değil!” dedi. Özüpak şöyle devam etti;
“SAYIMIZ 5 MİLYON 300 BİN CİVARINDA, AİLELERİMİZLE 20 MİLYONU AŞIYORUZ”
“8 Eylül 1999… Bir gecede çıkarılan bir yasa ile yaşa takıldık. Sayımız 5 milyon 300 bin civarında. Ailelerimizle 20 milyonu aşıyoruz. Mağdurlar olarak Türkiye nüfusunun 4’te birini oluşturuyoruz. Çok az bir kısmımız yönetici vasfı taşıyor, yüksek ücret alıyor. Önemli bir kısmımız ise en fazla 3 bin lira maaş alıyoruz.
“ALDIĞIMIZ MAAŞ 1.000-1.200 LİRA CİVARINDA VE BUNA MAAŞ DİYORLAR”
Bu arkadaşlarımızın önemli bir kısmı asgari ücretli gösteriliyor. Aylık bağlama oranlarımız 2008’de çıkarılan bir yasa ile yüzde 70’lerden yüzde 28’lere çekildiği için emekli olduğumuza alacağımız maaş 1000-1200 lira civarında. Bunun adına maaş diyorlar ve bu parayla geçinilebileceğini varsayıp, ayaklarımızı uzatıp dinlenmek yerine hayatımızı idame ettirebilmek için çalışmak zorunda kalacak olmamıza ‘çift dikiş’ diyebiliyorlar…
“İŞSİZ KALDIK, YAŞLISIN İŞSİZ GENÇLER VAR DEDİLER”
Özelleştirdiler, işsiz kaldık. Çeşitli sebeplerle işten ayrıldık ya da atıldık… Yeni bir iş bulamadık, çünkü iş veren ‘Yaşlısın, işsiz gençler var’ dedi. Devlete gittik, ‘Yaşın genç, Avrupa’da emeklilik yaşı çok daha ileri’ dedi. Avrupa’nın sadece yaşını aldılar ama oradaki çalışma şartları, yaşam şartları ve refah düzeyinden söz eden olmadı. İşsiz kaldık, gündelik işlere koşturduk. 50’li yaşlarda amele olduk, bulaşıkçı olduk, temizlikçi olduk.
“BİR ÇATI ALTINDA TOPLANDIK, KIRMADIK-DÖKMEDİK”
Manavların önünde geçerken çocuklarımızın gözlerini kapattık. İşi olanlar şanslı diğerlerine göre… Ama prim günümüzü ve hizmet yılımızı doldurduğumuz için bağlanacak aylığımız yıldan yıla düşüyor! Bir çatı altında toplandık, kırmadık, dökmedik, hiçbir siyasi partinin kuyruğuna takılmadık, her görüşten mağdur arkadaşımızla ‘Önce hakkım’ dedik, demokratik ve yasal yollarda örgütlü bir mücadeleye giriştik…
“VATAN MEVZU BAHİS OLUNCA HEP BİRLİKTE HÜKÜMETİMİZİN YANINDA DURDUK”
Tarihte görülmemiş bir kardeşlik bağı ile 2 milyon kişi katılımlı mitingler yaptık. İl il dolaştık, toplantılar gerçekleştirdik. İmzalar topladık. Sosyal sorumluluk projelerimizi unutmadık, kan bağışları yaptık, vatan mevzu bahis olduğunda hep birlikte hükümetimizin yanında durduk.
“YILLARCA ALIN TERİMİZİ AKITTIK, BU ÜLKENİN EKONOMİSİNE SUNDUK”
Biz yıllarca alın teri akıttık, yıllarca bu ülkenin ekonomisine katkı sunduk. Ve dün bize ‘türemiş’, ‘boş iş’ dediler, bugün ise ‘Yük’ diyorlar. Evet, biz bu ülkenin ekonomisini çökertmek isteyen bir yükmüşüz. Bu ülke nüfusunun aileleriyle birlikte 4’te birini oluşturan bizler, bu ülkenin sırtındaki yük olmuşuz.
“YÜK DEĞİLİZ, KAZANILMIŞ HAKLARIMIZI İSTİYORUZ”
Bizler yük değiliz, bizler kazanılmış haklarımızı istiyoruz. Bizler, seçim zamanlarında bizlere vaat verenlerin, sözlerini tutmasını istiyoruz. Bizler, ödediğimiz primlerimizin karşılığını istiyoruz. Bizler, insan gibi yaşamak istiyoruz. Bizler, manavın önünden geçerken çocuklarımızın gözlerini kapatmamak istiyoruz. Bizler, hepsinden önce muhatap alınmak istiyoruz.
“ÜLKE İTİBARI, DEVLET ERKANININ LÜKS İÇİNDE YAŞAMASIYLA SAĞLANMAZ
Ülke nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan bizlerin sesine kulak tıkayanların, vicdanlarının sesini dinlemesini, devletin millet için var olduğunu hatırlamasını, ülke itibarının devlet erkanının lüks, halkın ise sefalet içinde yaşamasıyla sağlanamayacağını bilmesini istiyoruz.
“BİZ TÜREMİŞ DEĞİL BU ÜLKENİN HAS EVLATLARIYIZ
Bu ülkeye yük olan bizler değiliz. Bizler bu ülkenin has evlatlarıyız. Türemedik, bu topraklarda doğduk, bu topraklarda çalıştık, bu topraklarda vergimizi ödedik. Mülteci değiliz, savaştan kaçanlar değiliz. Bizler, 31 Mart yerel seçimlerinin ve sonrasında yenilenen 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin sonuçlarını, olası bir erken seçim kararı alınmadan hükümete hatırlatıyor ve tekrar tekrar uyarıyoruz: Yüzümüze kapattığınız kapıyı açın; bizi bizden dinleyin, 5 milyon 300 bin insanın temsilcileri olarak bizleri muhatap alın.
“OLASI SEÇİM BİR YEREL SEÇİM OLMAYACAK”
Aksi takdirde olası bir erken seçim kararında yüzümüze kapattığınız kapı, sizin iktidar sayfanızın kapısı olacaktır ve bizler, bizlerin yanında duran, bizleri dinleyip anlayan ve çözüm sözü verenlerle yürürüz. Unutmayın, olası seçim bir yerel seçim olmayacak..”
