KUZEYEGEHABER-Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasını eleştirerek “ Kıbrıs’tan çıkalım” açıklaması yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’den yanıt gecikmedi.
Yaptığı açıklamada; sürecin hassasiyetini hatırlatan Başkan Sürekli; Soyer’in Barış Pınarı Harekatı ve ortaya çıkan stratejik tabloya gereğinden fazla müdahil olduğunu ve tarafını şaşırdığını dile getirdi.
Soyer’in terör meselesinde de yanlış saf tuttuğunu söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; “ Sayın Başkan; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istiklal ve istikbal meselesi olan her hassas gelişmede ne yazık ki tarafını şaşırıyor. Bunu kayyum atamalarında gördük, Barış Pınarı Harekatı’na yönelik sarf ettiği sözlerde de gördük.
Şimdi de sıcak ve gergin bir ortamda Kıbrıs söylemi ve çağrısı ile muhalif duruşunu tekrar ediyor. Kendisi, “ Kıbrıs”tan çıkın” demiş. Biz de diyoruz ki; ‘Sayın Başkan, biz Kıbrıs Türklerinin her zaman yanında olduk. Artık söylemlerinizle baltalamayı bırakın ve İzmir’e bakın!” diye konuştu.
Başkan Sürekli; “ Kıbrıs meselesi, Türkiye’nin her daim kendi meselesi olmuştur ve halen tam bir çözüme ulaşmamıştır. Adaletsizlik sürmektedir. Kıbrıs Türkleri’nin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Adadaki soydaşlarımızın bağımsızlığını, KKTC’nin varlığını tehdit edecek her duruma müdahil oluruz ki ‘yavru vatan’ demişiz!
Sosyal ve ekonomik olarak büyümesi ve kalkınması için çalışmaktan, destek vermekten kaçmadık, kaçmayız. Daha birkaç gün önce; Girit’ten havalanan ve ada üzerinde panik yaratan F16 uçaklarının, gerçek mermilerle yapılan Rum-Yunanistan ortak tatbikatının gerilim yarattığını gördük. Doğu Akdeniz kaynarken, Barış Pınarı Harekât süreci devam ederken çok daha hassas yaklaşımlara ihtiyacımız var.”
Keşke; yerel değil genel siyaset yapsaydı..
Başkan Sürekli; açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ Sayın Soyer keşke yerel yönetici olmak yerine genel siyaset yapsaydı. Yanlış bir kulvar seçmiş kendisine. İzmir hizmet beklerken; her fırsatta genel siyaset yapıyor, birlik ve bütünlüğümüzü koruma noktasında ürettiğimiz her politika ve girişimde karşı safta yer alıyor. Bu da oldukça düşündürücü.
Ülkemiz sınırlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemek için tarihi bir operasyon gerçekleştirirken; tüm oyunları bozup, kurulan kumpasları tersine çevirirken; önümüze taş koyan, ortamı gerene de izin vermeyiz. Biz ki; Kıbrıs Barış Harekatı gibi bir övünç kaynağına sahibiz. Şimdi de benzer bir tarihi başarıyı yazmakta kararlıyız. Dış politikamızı elbette kendi iç dengelerimiz, bütünlüğümüz ve huzurumuz, bağımsızlığımız için öreceğiz.
Kim ki; baş koyduğumuz bu yolda önümüze engel çıkarırsa, stratejik olarak duruşumuzu ortaya koyacağız. Ülkemiz için böylesi hassas ve hayati bir süreçte; Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilmiş bir belediye başkanının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendisine yönelik tehditlere başkaldırılarında ardı arkası kesilmeyen muhalefetini ve suyu bulandıran genel siyaset çıkışlarını şiddetle kınıyorum..”