Toplum yaşamında karşılaştığımız öyle olaylar var ki, insan gülsün mü ağlasın mı karar veremiyor.
Örnekleyelim; Şehirlerarası otobüs yolculuğunda hemen her kent girişinde otobüs durduruluyor ve GBT kontrolü yapılıyor. Öte yandan, 3.Ağustos 2019 tarihli bir gazete haberi şöyle; “Güvenlik müdürü seri soyguncu çıktı.
Adam, bankalar arası para taşımacılığı yapan bir güvenlik şirketinin yöneticisi. Ancak, sabıkalı bir soyguncu!
Böylesine önemli bir göreve gelirken GBT (Genel Bilgi Toplama) araştırması neden yapılmamış? Kimi zaman güvenlik görevlilerinin olduğu sitelerde hırsızlık olaylarına tanık oluyoruz. “ÖZEL GÜVENLİK” düzeni gerçekten güvenli mi dersiniz?
Ekonomik düzenle ilgili birkaç örnek; Kamil Koç bir Alman firmasına satıldı! Asırlık Türk şirketi Kükre Gıda Japonlara satıldı! Türk boya devi “Filli Boya” Japonlara satıldı”
Yüzyıllık kuruluşlarımız neden yabancılara satılıyor? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu; demişti! Ülkemin “Milliyetçileri” bu konuda ne düşünüyorlar? “Artık ülkeler ordularla değil, şirketlerle işgal ediliyor”
AKP’li eski milletvekili ve Tarım Komisyonu Başkanlığı yapmış tarımda dışa bağımlı, ithalata dayalı uygulamaları eleştiriyor ve diyor ki; Recep Konuk, “Raarın ithal tarım ürünleri ile dolması ile vatan topraklarının askeri işgale uğraması arasında fark yoktur.”
Yine bir gazete haberi; “Kaçak saltanatı patladı” (26.7.2019) Akaryakıt, tütün ve içki mamulleri, araç, telefon ve daha pek çok üründe kaçakçılık büyük bir hızla artmış. NEDEN? Çünkü, “üretim ekonomisi” yerine kent arazilerinin talanına dönük “rant ekonomisi” egemen olunca, birileri kolay yoldan zengin olurken, ülke ekonomisi çöküyor. Bütçe açık veriyor.
Siyasi iktidar akaryakıt, içki ve araç satışlarına yüksek vergiler getiriyor. Kaçakçılığın en büyük nedeni budur. Ancak, bir başka gazete haberi de şöyle; “Akaryakıt kaçakçılarına af!” (16.2.2019) TBMM’nde, gece yarısı torba yasaya eklenen bir madde ile akaryakıt kaçakçılarına af getirildi!
Bu yasaya parmak kaldıran milletvekillerinden kaç kişi bu yasaya bilerek evet demiştir acaba? Son bir konuyla yazımızı noktalayalım;
Profesör Cehaleti!
Anayasa Profesörü ve AKP eski milletvekili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; Burhan Kuzu, 1. diye yazmış!
Abdülhamit Han tahttan uzaklaştırılınca bir gazeteci Mithat Paşa’ya sormuş; “Paşam istediğiniz oldu, şimdi ülke için projeniz nedir?” Paşa, “Biz sadece Abdülhamit’i yıkmaya odaklandık, sonrası ne olur düşünmedik” demiş! Ne oldu? İmparatorluk çöktü” Oysa, Mithat Paşa Abdülhamit tarafından yılında Taif zindanında boğdurularak öldürüldü!
2. Abdülhamit ise 27 Nisan 1909’da tahttan indirildi! Yani, ölümünden 25 yıl sonra Mithat Paşa ile gazeteci söyleşisi, büyük bir yalan! GERÇEK BUDUR!
Burhan Kuzu bu açıklamasıyla tarih cehaletini ve iç dünyasındaki siyasal tercihi yansıtıyor! Aslında, “cahil” olabileceği pek doğru değil.
Kuzu, bu YALAN açıklamasıyla, belirli bir kitleyi kışkırtmanın hesabında
olmalı! Çünkü, bu ve benzeri yalanlara körü körüne inanacak hayli
insanımız var!