KUZEYEGEHABER- Aliağa Belediyesince içten çıkartılan 179 işçi adına basın bildirisi paylaşıldı. Aliağa Halkını işçilerle dayanışmaya davet eden bildirinin içeriği şöyle;
“31 Mart yerel seçimlerinden sonra, Aliağa Belediyesinin MHP’ li Belediye Başkanı son 2 ay içinde, farklı tarihlerde 179 arkadaşımızı işten çıkartmıştır. Biz işçiler, Serkan ACAR’ı göreve ilk geldiği 2014 yılında da 104 arkadaşımızı işten çıkardığı günlerden tanıyoruz.
31 Mart Yerel Seçimlerinin Cumhur ittifakı adayı olarak 2. kez seçilen MHP’li Belediye başkanı Serkan ACAR, Belediyeyi iyi yönetemeyerek Belediyenin borcunu yüzde 700 artışla 35 milyondan 250 milyona çıkartmıştır. Bu sorumsuz davranışı yüzünden, hiçbir suçu günahı olmayan 179 işçi, teknolojik gelişme ve ekonomik yetersizlik bahane edilerek işlerinden edilmiştir.
Aliağa Belediye Başkanı, seçildiği günden beri çalışanların üzerinde baskıyı artırıp, Belediyenin büro hizmetlerinde uzun yıllardır çalışan kadın emekçileri, her biri kendi alanında uzman olan erkek üyelerimizi, hiçbir deneyim ve tecrübe sahibi olmadığı, temizlik işleri, fen işleri ve park bahçeler birimlerinde çalışmaya göndermiştir.
Sahaya sürgüne gönderilen kadın arkadaşlarımızın çalışırken zorlandıklarını, bu yanlış tutumdan vazgeçilmesi gerektiğini kendileri ile konuşmamıza rağmen, aldırış etmeyerek bu tutumlarını devam etmişlerdir. İşveren, kıdem, izin ve diğer hakları ödemeden baskı ile üyelerimizin, kendilerinin işi bırakacağını zannetmiştir. Üyelerimizle yaptığımız toplantılarda, Belediye Başkanının üyelerimiz üzerindeki oyununu bozup, verilen işi ve işyerlerimizi bırakmama kararı aldık.
Biz işçiler, her ne iş olursa olsun ailemiz, çocuğumuz, geleceğimiz, işimiz ve işçilik onurumuz için her işte çalışırız. Serkan Acar, sürgüne gönderdiği işçilerin çalışması üzerine kendi gerçek yüzünü göstererek, 2 ay içerisinde engelli, kadın, hükümlü, kadrolu ve KHK ile geçişi yapılan şirket işçileri olmak üzere 179 işçinin ekmeğiyle oynamıştır.
Aliağa, İzmir’de işçilerin en yoğun yaşadığı bir ilçedir. Demir Çelik, Tüpraş, Ağır Sanayi ve Gemi Sökümün olduğu bir işçi havzasıdır. Sermaye, iktidar ve sarayın küçük ortağı Belediye Başkanı Serkan ACAR’ın Aliağa’da yapmak istediği, örgütsüz, sendikal haklardan mahrum, kuralsız, güvencesiz, toplu sözleşmesiz, hakların yok sayıldığı bir kent haline dönüştürmektir.
İşverenin, bütün bu yıldırma politikaları sonuç vermemektedir.
İşveren üyelerimizi, 4857 sayılı iş kanununun 18. maddesi doğrultusunda, teknolojik gelişmelere bağlı olarak insan gücüne duyulan ihtiyacın ve Belediye gelirlerinin azalması bahanesi ile, tüm sendikalı çalışanların iş akitlerini feshederek, artık sendikalı işçinin kalmadığı gerekçesiyle, Sendika yönetim kurulu üyemizin, işyeri baş temsilcimizin ve temsilcilerimizin de iş akitlerini feshetmiştir.
Yapmış olduğumuz direniş, Belediye Başkanını rahatsız ettiğinden YAKIN ÇEVRESİNE, İşçilerin borçlu olduğunu ve dava açmamaları için “gelin protokol yapalım 3 ay içinde alacaklarınızı öderim” yalanına başvurmuştur. Burada asıl amaç, direnişi kırmak, işe iade davasını ve mücadeleyi engellemek istemesidir.
2 aydır vermiş olduğumuz mücadelenin tek bir amacı vardır. İşimizi istiyoruz. Ve biliyoruz ki hukuk en doğru kararı yakında verecektir. Çalıştığımız işyerlerimize geri döneceğiz.
“Ben yetkiyi halktan aldım, istediğimi çıkarırım istediğimi alırım, yasal yetkimi kullanıyorum, bundan sonrada kullanmaya devam edeceğim” diyen Belediye Başkanına Aliağa halkı, “biz hizmet için oyumuzu verdik, işçileri ekmeğinden etsin diye oy vermedik” diyerek, imza kampanyamızı yoğun bir şekilde desteklemektedir.
20 yıldır örgütlü olduğumuz Aliağa Belediyesinde kalan üyelerimiz, Belediye Başkanının adamları tarafından, Türk-İş e bağlı Belediye-İş sendikasına üye olmaya zorlanmaktadır. Buna karşılık bahsi geçen sendika işinden edilen işçilerin sorununa misyonu gereği ortak olmak yerine, 179 işçinin işsiz kalmasını umursamayarak, bu durumu fırsata çevirme gayreti içerisindedir.
AKP ve MHP’nin belediye başkanı hırsını alamamış olacak ki, 5 Mayıs Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk önce 4, daha sonra 7 olmak üzere toplamda 11 memuru Çankırı’ ya sürgüne göndermiştir. Hatta memurlardan 4 yaşında çocuğu olan bir anneyi de sürgün etme vicdansızlığını göstermiştir. Bu memurların KESK’e bağlı TümBel-Sen üyesi olmaları nedeniyle sürgün edildikleri aşikardır.
Serkan ACAR, belediyedeki memurları kendilerine yakın, işbirlikçi sarı sendikalara üye olmaya zorlamaktadır. Bu sendikalarla birlikte, memurların yıllarca hak ettiği kazanılmış hakkı olan sosyal denge tazminatını da ortadan kaldırarak emek düşmanlığına devam etmektedir.
Kriz ve işsizliğin giderek derinleştiği bir ortamda, Aliağa ve İzmir’de iş bulmak giderek zorlaşmaktadır. Üniversite mezunu gençler bile bugün iş bulmakta zorlanırken, atılan üyelerimizin iş bulmaları hiç de kolay değildir. Kazancımıza göre kurduğumuz bir yaşamımız vardı.
Atılan işçilerin çalışırken bile ekonomik kriz nedeniyle, banka kredileri ile ayakta durmakta zorlandığı bir süreçte, işçileri düşüncesizce ve haksız yere işten atarak ve hala kazanılmış son maaşlarını bile ödemeyerek mağdur eden zihniyet, bu bakış açısıyla topluma belediye başkanı olamaz.
İkna edici hiçbir gerekçeleri yoktur. İşimizi, ekmeğimizi, haklarımızı geri istiyoruz. İşveren, atılan üyelerimizi açlığa mahkum etmek, onların eşlerini ve çocuklarını cezalandırmak istemektedir. Aliağa Belediyesinden atılan işçilerin uğramış olduğu bu haksızlık için, örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde, direnişimize güç vermeye ve tüm sınıf kardeşlerimizi atılan işçilerle dayanışmaya davet ediyoruz..
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
YAŞASIN İŞ EKMEK ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ
ALİAĞA BELEDİYESİNDE ÇIKARILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN
YAŞASIN DİSK, YAŞASIN GENEL-İŞ
