İstanbul seçimi üzerine oynanan “siyaset oyunları” şunu gösterdi ki;
Siyasi rakiplerini en ağır dil ve suçlamalarla “düşman” gibi gösteren siyaset oyunu artık tutmuyor! Hukuk ve ADALET düzenimizde “siyasi iktidarın egemen olduğu” bir büyük yanlışlık ve günah var!
“Oylarımızı çaldılar” palavrası ile iptal ettirilen İstanbul Büyükşehir Belediye seçimi 23 Haziran sonucuna bakıldığında, “Millet İttifakı” adayı İmamoğlu’nun 800 bin küsur farkla seçilmesi ve AKP’li belediye başkanlarının işbaşında olduğu 28 belediyedeki Millet İttifakı lehinde ortaya çıkan büyük oy farkı, şu soruyu ortaya çıkarıyor;
“Oyları çalan kim?”
Yerel seçim bitti. Artık, ülkemiz ve ulusumuz için bir şeyler yapmak gerek. Hem de acil olarak.
Ülkemiz ağır ekonomik ve dış politika sorunları ile karşı karşıya;
Dolarla birlikte artan dış borçların faiz ödemeleri için, yeni dış borçlar bulunması gerekiyor!
İmalat sektöründe üretim yavaşlıyor çünkü vatandaşın alım gücü yok, bu yüzden iç ticaret hızla azalıyor! Bunun sonu yeni işsizler demek.
İhracatımız, ithalatımızın çok altında. Dış ticaret açığı artıyor!
Tarım sektöründe çok ciddi ve hızlı önlemler alınması, tarımsal üretimin teşvik edilmesi gerekiyor.
Dış politikada “ABD güdümünde” sürdürülen yanlışlıklardan dönülmeli, “Yurtta barış, Dünyada barış” ilkesinde ulusal bir mutabakat sağlanmalıdır. ABD ve İsrail emperyalizminin çıkarlarına karşı, ulusal bir dik duruş gösterilmelidir.
Bütün bunlar için de, “Siyasal uzlaşma” kaçınılmaz bir ön koşuldur. Ancak, “tek adam egemenliği” ile ne siyasal uzlaşma ne de gerçek anlamıyla DEMOKRASİ yaşanamaz!
Bu nedenle; “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusun” ise, bu temel değerin temsilcisi TBMM ise, Meclis iradesi üzerindeki “Tek adam egemenliği” ve “Kanun Hükmünde Kararnamelerle devlet yönetme” yanlışlarından dönülmelidir!
CHP’ye gelince;
Son yerel seçimler, CHP için başarıdır. İstanbul, Ankara, Adana ve Antalya başta olmak üzere pek çok büyükşehirde belediye seçimlerini kazanmak çok önemlidir.
Ulusal ölçekte siyasi iktidarın yolunu açan yerel iktidarlardır.
CHP, bu seçimlerdeki başarıyı yalnızca kendi hanesine yazamaz. “MİLLET İTTİFAKI” ve başta İYİ Parti olmak üzere diğer muhalefet partileriyle “ciddi, ilkeli bir birliktelik” geliştirilerek sürdürülmelidir.
Daha da önemlisi; “belediyelerde çok başarılı bir dönem yaşamak ve yaşatmak” olmalıdır.
Konusunda uzman kişilerin üretken projeleri ile belediye yönetimleri desteklenmeli, halkın temel sorunları çözülmeli ve belediye yönetimleri sürekli izlenerek denetlenmelidir.
CHP, öncelikle “iç barış” üzerine somut bir politika geliştirmeli ve bu ülkeye “vatandaş” kimliği ile bağlı tüm insanlarımıza “GÜVEN” vermelidir.
İkinci olarak; “Reel üretimi” artıracak, özellikle “tarım sektöründe devrim” niteliğinde bir tarım projesi ortaya koymalı, üreticinin de tüketicinin de yüzünü güldürmelidir. Buna, “Yerel yönetimler-Üretici İşbirliği” projeleri ile başlayabilir.
Üçüncü olarak; “NİTELİKLİ İŞGÜCÜ” yetiştirmeyi ve 21. Yüzyıl bilimsel ve teknik düzeyinde eğitim sağlayacak bir “Eğitim Reform Paketi” üretmelidir. Bu konuda eğitim sendikaları ile işbirliği içinde olunmalıdır.
Dördüncü olarak; “emekçiler ve emekliler” için somut projeler üretmelidir.
Son olarak; Terör ve olası savaş risklerini önleyecek, komşularla olan tüm sorunları giderecek bir dış politika projesi olmalıdır. CHP bünyesinde bunu üretecek nitelikli ve deneyimli dış politika uzmanları çoktur.
Unutmayalım ki; “DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMDİR.”
Vatandaş bu değişime hazırdır!