KUZEYEGEHABER-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ)’nin (EÜAŞ) envanterine katılan Mobil Elektrik Santrallerinin açılış törenine katıldı.
Törene bakan ile birlikte Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, EÜAŞ Genel Müdürü İzzet Alagöz ve birçok sektör temsilcisi katıldı.
Elektrikte dengeli bir enerji sepetinin oluşturulması için yerli kaynakları maksimum oranda kullandıklarını dile getiren Dönmez, “Artık, ‘Türkiye’nin enerji arz güvenliği sorunu yoktur’ cümlesini gönül rahatlığıyla kurabiliriz.” ifadesini kullandı.
Dönmez, hem özel sektör hem de kamunun iş birliği ve sinerjisiyle enerjide son yıllara rekorlar ve büyük başarılar sığdırdıklarını, kurulu gücün 30 bin megavat seviyesinden 90 bin megavata ulaştığını aktardı.
“Her biri 25 megavat gücünde toplam 175 megavatlık 7 mobil elektrik santralle enerji arz güvenliğine katkı sağlayacağız.”
Yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarında büyük bir atılım gerçekleştirerek bu alanda Cumhuriyet tarihinin rekorlarına imza attıklarını anımsatan Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Geçen yıl elektriğimizin yaklaşık yüzde 50’sini yerli kaynaklardan karşıladık. 2019’un ilk 5 ayında ise bu rakam yüzde 67’ye yükseldi. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz her biri 25 megavat gücünde toplam 175 megavatlık 7 mobil elektrik santralle kısa dönemli enerji arz güvenliğimizi sağlamak adına da önemli bir adım atıyoruz.
Santrallerimiz anlık ihtiyacın karşılanmasında en hızlı çözümü sunacak. Neden en hızlı çözüm diyoruz? Çünkü bir elektrik santralinin yapımı ve işletmeye alınması yaklaşık 36 ay ancak bu santraller 48 saat gibi kısa bir sürede montaj ve demontaj yapılabiliyor.
Santrallerimizin taşınması da oldukça pratik. Lojistiği ve transferi son derece kolay ve esnek. Böylece ihtiyaç olması halinde tek bir mobil santralle 50 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacağız.
Elektrik enerjisi aciliyeti arz eden bir nokta mı var? Bu santralleri kolay bağlantı özelliği sayesinde bölgedeki uygun trafo merkezine intikal ettirerek enerji ihtiyacına en pratik cevabı vereceğiz. Santrallerimiz çok kısa sürede tam yüke çıkabilme kapasitesine sahip. Yani alanda ihtiyaç duyulan enerjiyi santrallerimiz maksimum kapasiteyle sağlayacak güce ve yetkinliğe sahip.”
Dönmez, mobil santrallerin ihtiyaca göre farklı şekillerde devreye alınabileceğini söyledi. Söz konusu santrallerin “pik enerji tüketimi” anlarında veya bölgesel yük ihtiyaçlarına destek olarak hızlı bir şekilde devreye gireceğini belirten Dönmez, şunları kaydetti:
“Elektrik kesintileri, arızalar, iletim ya da dağıtımdan kaynaklanan sorunlar, afet ve acil durumlar ya da diğer olağandışı durumlarda santraller elektrik enerjisi üreterek olası krizlere karşı hızlı ve etkin reaksiyon almamızı sağlayacak.
Mobil santrallerimiz bu alandaki hareket kabiliyetimizi ve esnekliğimizi büyük oranda geliştirecek. Mobil santrallerin ilk etapta İstanbul Avrupa ve Anadolu Yakası ile Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır ve İzmir’deki trafo merkezleri olmak üzere 7 noktada bağlantısını gerçekleştireceğiz.”
Öte yandan, “Büyük ve Güçlü Türkiye” yolunda ortaya koydukları hedeflere doğru kararlılıkla ilerleyeceklerini dile getiren Dönmez, “Türkiye’nin son 17 yıllık siyasi ve ekonomik serüveni içeride ve dışarıda, bilinçli veya bilinçsiz, maksatlı ya da değil, bütün olumsuz senaryo ve tahminleri boşa çıkararak ilerledi.” dedi.
Dönmez, bu performansın tesadüfle açıklanamayacağına işaret ederek, “İnanıyoruz ki önümüzdeki süreç bu olumsuz öngörülerin de temelsiz kalacağı ve haksız çıkacağı bir dönem olacak. Bu noktada, bizler de enerji sektörü olarak durmadan, ara vermeden çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk ekonomisine sınıf atlatacak en önemli meselenin sağlam bir enerji altyapısından geçtiğini vurgulayan Dönmez, Türkiye’nin yatırımcı dostu, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf enerji piyasasıyla yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip bir ülke olduğunu söyledi.
Dönmez, bu durumun en güzel örneklerinin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ihalelerinde görüldüğüne işaret ederek, “Ayrıca küresel olarak doğrudan yatırımların azaldığı 2018 yılında Türkiye yüzde 13 doğrudan yatırım artışıyla ne kadar büyük ve güçlü bir ekonomi olduğunu bir kere daha kanıtladı. Enerji de yabancı yatırımcının en fazla rağbet gösterdiği alanların başında geldi.” ifadelerini kullandı..
Kaynak-Enerji Portalı