Cumhurbaşkanı olmak için “tarafsızlık yemini” etmiştiniz!
“81 milyonu kucaklayacağım” diyordunuz, inandık!
Ancak, “AKP Genel Başkanı” olma sıfatınızdan vazgeçemediniz!
Şaibeli bir seçimde, kısa sürede sonuç açıklandığında;
“Atı alan Üsküdar’ı geçti” dediniz, boyun eğdik!
Yerel seçimler geldi, siz “tarafsız” değil, “taraf” oldunuz!
Unuttunuz yemininizi! Şaşırmadık!
“Amaca ulaşmak için papaz kıyafeti giy deseler giyerim” diyordunuz!
Öykündüğünüz Osmanlı Padişahları gibi, “damat” diye birini “bakan” yaptınız!
Size en çok hakaret eden bir başkasını da “İçişleri Bakanı” yaptınız! Çok büyük hizmetlerini gördünüz! Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde! Adam, elinden gelen her şeyi yaptı!
Seçim “belediye” seçimiydi ama siz; BEKA SORUNU
diyerek “hedef saptırma” yolunu seçtiniz!
Siyasi karşıtlarınızı “”ŞER CEPHESİ” ve “ZİLLET İTTİFAKI” diye yaftaladınız!
Önceki seçimlerinde de benzer “ağır ve haksız” suçlamalarla seçmeni etikleşmiştiniz! Aynı kumpasın tutacağını düşündünüz! ,
Ama tutmadı!
Sizin için, “hayati önemi olan bir kaleyi yitirmiştiniz!”
Ne oldu, nasıl oldu, normal akıl ve insaf değerlerindeki kimseyi ikna edemediniz ama “egemenlik gücünüzü” kullanarak, şaibeli bir şekilde YSK’yı ikna ettiniz!
YSK, “oylar çalındı” demese de siz, “ÇALDILAR” dediniz ama kimim çaldığını kanıtlayamadınız! Çünkü, çalınan bir şey yoktu.
Seçimleri yineleyerek, aklınıza ve vicdanınıza uygun ne tür oyun varsa oynadınız!
Önce;
“TOPAL ÖRDEK” dediniz! Meclis çoğunluğu ile her işlemini engelleyebileceğinizi düşündünüz! Olmadı! Meclis oturumu tüm halka yayınlanınca, partizan çoğunluğunuzun alacası ortaya döküldü!
“Terör örgütü ile işbirliği içindeler” dediniz!
Yetmedi; “ 13 bin farkla seçim kazanılamaz” dediniz!
Yetmedi; YSK’nın “yedek üyeleri ile” seçim tekrarı kararı aldınız!
Seçim sürecinde, akla gelebilecek her yolu denediniz; rakibinizi tahrik ettiniz, hata yapmaya zorladınız! Siz, her önünüze gelene her türlü hakareti edebilirken, bir iddia üzerine “Valime hakaret etti” gerekçesine sarıldınız!
Ama, Türk ordusunun onurlu subaylarına “eşek” diyen “sahibinin sesi” maşalara tek kelime tepki gösteremediniz!
Yetmedi; “Kürt kökenli yurttaşlarımızın” oylarını alabilmek uğruna her yolu ve kişiyi kullandınız!
SONUÇ;
Bu ülkenin “ÖZGÜR YURTTAŞLARI” bu haksızlığa 23 Haziran seçimiyle unutulmaz bir yanıt verdi!
13-15 bin oyla değil, yaklaşık 800 bin oy farkla, hakkı haklı olana teslim etti!
Hani “TOPAL ÖRDEK” diyordunuz ya;
seçim sonuçlarına göre, 28 ilçede CHP adayı açık ara önde seçimi kazanırken, yalnızca 11 ilçede önde kaldınız!
Yani; ilçe belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri seçimleri de yenilenmiş olsa, “Meclis çoğunluğu” avantajınızı da yitirecektiniz!
Şimdi, Büyükşehir Belediye Başkanı’nı engellemeye çalışsanız da sonuç alamayacak, “halka açık meclis toplantıları” ile daha da yıpranacak ve daha da eriyeceksiniz!
Tüm bu kural ve insaf dışı saldırılara karşın, “halkın tercihi” ve “maddi-manevi fedakarlığı” ile seçimi yaklaşık 750-800 bin oy farkı ile kazanan İmamoğlu’nun “uzlaşmacı, uygar ve halka hizmet” ağırlıklı tavrına uyum göstermekle yükümlüsünüz!
Bu kez, “atama ile gelen yargıçlar” değil, “HALK EGEMENLİĞİ” yargı makamındadır!
“Saygın bir siyasetçi” olarak tarih sahnesinde yer almak ya da almamak sizin elinizde!
Tercih sizin!…
İmza; AZGIN AZINLIK!