KUZEYEGEHABER-Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin tekrarına karar vermesinin ardından tüm Türkiye’nin gündemi İstanbul oldu.
Öte yandan anket şirketleri de 23 Haziran’daki seçimler için yurttaşın nabzını yoklamaya devam ediyor. Peki yapılan son anketler ne diyor, İstanbul’da son durum ne?
ARADAKİ FARK NE?
Euronews’te yer alan habere göre, Konsensus Araştırma şirketinin yaptığı ilk ankete göre Ekrem İmamoğlu Binali Yıldırım’ın yüzde 2,1 farkla önde.
Konsensus Araştırma Başkanı Murat Sarı, 21-22 Nisan tarihlerinde bin 40 kişiyle yapılan anket verilerine göre seçmenlerin yüzde 50,2’sinin Ekrem İmamoğlu’na, 48,1’inin Binali Yıldırım’a ve 1,7’sinin diğer partilere oy vereceğini söyledi.
Bu sonuçlara göre yeniden sayım sonrası Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu ile Saray ittifakı Adayı Binali Yıldırım arasında açıklanan 13 bin 700 oy farkının, 23 Haziran’da seçimler yenilendiğinde yaklaşık 180 binin üzerine çıktığı görülüyor.
Sarı, 39 yaşa kadarki seçmen kitlesinin 23 Haziran’da alınacak sonuçlarda belirleyici olacağının altını çizerek “DSP, Saadet, bağımsız adaylar, TKP ve diğer partilere oy veren 2,7’lik kesimin yüzde 1’inin de Ekrem İmamoğlu’na kaydığını görüyoruz. Binali Yıldırım’a oy verenlerin pek fikrinin değişmediği sonucu var. Yıldırım’ın oy oranı yüzde 48,1 ile 48,3 arasında değişiyor” diye konuştu.
‘PSİKOLOJİ İMAMOĞLU LEHİNE’
İstanbul’da 23 Haziran günü yenilenecek seçimle ilgili Piar araştırma şirketi tarafından yapılan bir değerlendirmede, “kitle psikolojisinin Ekrem İmamoğlu lehine olduğu” yorumu yapıldı.
Seçimlerin her iki taraf için de riskler barındırmakla birlikte her iki adayın da kazanma ihtimali bulunduğu belirtilen Piar açıklamasında, “Ancak kitle psikolojisinin Ekrem İmamoğlu lehine olduğunu söylemekte fayda görüyoruz” denildi.
Piar’ın sosyal medya aracılığıyla yaptığı açıklamasında, seçmen psikolojisini doğru yönlendiren tarafın bu kez farklı kazanabileceği belirtilerek, “Seçimlerin sonuna doğru hangi adayın kazanacağı fikri ağır basarsa o aday 31 Mart’a oranla çok daha büyük fark yapabilir” ifadesi kullanıldı..